Hanif Kureishi, Pakistan asıllı İngiliz bir yazardır. Romanlarının yanı sıra senaryolarıyla da edebiyat dünyasına katkısı oldukça fazladır. Kara Plak da maalesef ki artık stoğu olmayan ve değeri bilinmeyen romanlar arasında. Ben de kitapla bölüm dersim sayesinde tanıştım. Kitap, Hint kökenli İngiliz yazar Salman Rushdie’nin Şeytan Ayetleri kitabında Müslümanlığa hakaret ettiği gerekçesiyle Hindistan’da ve Güney Afrika’da yasaklandıktan sonra, İranlı siyasetçi Humeyni tarafından yazar hakkında ölüm fetvası verilmesiyle aynı dönemde çıkıyor. Bu uzun bilgiyi neden veriyorum, çünkü kitabın konusuyla doğrudan alakalı. Öncelikle Şeytan Ayetlerini okumadım fakat kitap bir deneme değil, normal bildiğimiz roman. İçerisindeki birkaç bölüm yüzünden oldukça tepki almış, tüm dünyayı oldukça sarsmış. Özellikle de İslam ülkelerinde yasaklanmış. Türkiye’de ise çevrisini yapan Aziz Nesin Madımak Katliamı zamanında hedef alınmıştır. Kitap işte böyle siyasi bir arka plana sahip aslında. Bu yüzden okuması biraz zor. Fakat böylesine gerçek olayları hikâyeye katmak da metni oldukça sağlamlaştırmış kanımca. Konusundan bahsedeyim biraz da. Ailesinden çok sıkılan ve yeni bir başlangıç yapmak için üniversiteye Londra’ya gelen Pakistan asıllı bir genç olan Shahid’in hikâyesini okuyoruz aslında. Ailesi tarafından köklerinden koparılmış bir şekilde büyümüş Shahid. Kendi kültürü ya da dini hakkında bir şey bilmiyor. Ailesinden ayrılıp Londra’ya geldiğinde ise, uzun bir yalnızlık dönemi sonrası kendi vatanından insanlarla tanışmak onu oldukça mutlu ediyor. Fakat tanıştığı yeni arkadaşları Riaz ve çetesi, Shahid’in tahmin ettiğinden çok farklı insanlardır. İnandıkları şeyler için şiddete başvurabilecek kadar muhafazakarlardır. Bir diğer yandan ise bu grubun tam tersi Shahid’in sevgilisi Deedee vardır. Ve Shahid, bu iki grup içinde “ne katılabilen ne de çekip gidebilen” birisi olarak koca bir manevi kaos içinde kalıyor. Kitapta ayrıca çokça şiddet, seks, uyuşturucu gibi unsurlar da var. Çok fazla olmadığı sürece değinmiyorum bunlara ama bu gibi yer altı edebiyatına ait kitaplarda önceden söylemek yararlı oluyor. Aslında Riaz ve çetesi, tartışmayı ve düşünmeyi reddeden yobaz Doğu’yu temsil ederken Deedee ise akla gelebilecek her türlü şeyi yapabilen ve belli bir inanca sahip olmayı küçümseyen kibirli Batı’yı temsil ediyor. İki taraf da, belki de her insanda olan zıt kutupların çokça sertleşmiş hali. Çünkü iki grup da oldukça uçlarda yaşıyorlar düşüncelerini. Her iki taraf da karşı taraftaki kişilerin öldürülmesini veyahut bir şekilde yok edilmesinden yana. Metinde dini duygunun sorgulanması bir yana bir de o dönemki göçmen sorununa değinmiş yazar. Dediğim gibi oldukça siyasi olaylarla dolu bir kitap. Şöyle bir günümüze baktığımızda aslında çok da ilerleyemediğimizi gördüm kitap sonunda. Toplumsal olarak böyle. Fakat kişisel olarak da roman boyunca kendimi Shahid’in yerine koydum sürekli. Toplumun bize yüklediği görevler ve kendi isteklerimiz çatışınca ne oluyor? Hangisini uyguluyorsun? Görev bilinciyle yaptığın şeylerin sana ne kadar yararı oluyor? Sanırım her zaman içimi kemirecek ve cevabı olmayan sorular bunlar. Oldukça dolu bir kitap olduğunu düşünüyorum. İkinci elden bulabilirseniz alın okuyun derim. Kitabı bitirdiğimde bende bıraktığı histen rahatsız olmuştum ama bunu yaparak da yazar başarısını kanıtlıyor bence. Keyifli okumalar.

Kara PlakHanif Kureishi · Can Yayınları · 200019 okunma

··

414 görüntüleme

@zombiikafa ·

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ecitah