Ay Günlükleri serisinin 3.kitabı da bitti. Cinder ve Scarlet'in başlarında durağan ilerleyen seri Cress'le birlikte öyle bir hız kazandı ki kitabı elimden bırakamadım. Yazarın Cress kitabını Rapunzel masalıyla böyle güzel bağdaştırmasına bayıldım doğrusu. Cinder ve Scarlet'te olduğundan çok daha başarılı buldum bu açıdan. Seriye bu kitapla katılan Cress karakterini çok sevdim. Zaten seriye girdiğinden beri çok sevdiğim Kaptan Thorne'la da çok yakıştıklarını düşünüyorum. Serideki en sevdiğim çift oldular :). Kitapta acıklı yerler de vardı elbette ama bu kısımların gereksiz olduğunu düşünmüyorum. Yazar hiçbir gereksiz olaya ve detaya değinmemiş. İlk kitaptaki ufak bir ayrıntının bile üçüncü kitapta bir öneminin olduğunu görüyoruz. Serinin ara kitabı olan Levana'yı da kraliçenin hikayesini konu aldığı için merakla okuyacağım. Cress şu ana kadar serideki favori kitabım. Bakalım diğerlerini okuyunca fikrim değişecek mi :)?