M.Kemal inançsız olmasına rağmen komünist değildi ve benim de okuduğum farklı el yazılarında, "şüphesiz ki ekonomik bir iflası getirecektir" şeklindeki ifadesiyle Türkiye’ye getirilebilecek bir komünizm rejimini reddetmişti de.
Ama bildiğimiz üzere, M.Kemal'in ölümünden sonra, Türkiye’de İslam karşıtı siyasetin başını kemalistlerden çok komünistler çekmeye başladı, bu bayrağı bir nev'i kemalistlerden devraldılar.
Ülke; siyasal islamı da içinde besleyen "sağ" ile islam karşıtlığını ve komünist devrimi gitgide tek bünyede toplayan "sol" olarak 2 ana siyaset damarına ayrılınca, Türkiyedeki komünist solun daha fazla palazlanmasını önlemek için, mecburen M.Kemal'in inançsızlığı ve devrimciliğini açıkça ortaya koyan el yazıları vs birçok hakikati sansürleme yoluna gittiler. Ve bunu yapanlar da bizzat kemalistler oldu. Özellikle askeri darbelerde sağcılar ve muhafazakarla birlikte komünistlerin de ezilmesi bundandır. Görüntüde dinci siyasete son vereceğiz derken solun kolunu kanadını da kırmaktı amaç.
M.Kemalin birçok sansürsüz el yazısını, telgraflarını vs ben de okudum. Dinlerden, inançlardan ikrah etmiş bir subay olmasına rağmen yinede vatanı kurtulana kadar bu ideolojisini gizlemiş, ardından kurduğu yeni rejimle tek adam olunca getirdiği bazı dini yasaklayıcı/aşağılayıcı uygulamalarıyla yeni nesli de kendi ideolojisiyle yoğurmaya çalışmış bir lider.