Gönderi

Mülkiyeti genelde, yasa ile uygulanabilir olan şeylere sahip olma, onları kullanma ve elden çıkarma hakkı olarak düşünürüz. Bu alanda liberal toplumsal felsefeye hakim olan doğal haklar ve faydacılık anlatımları mülkiyeti böyle görürler. Mülkiyetin evrensel bir doğal hak olduğu fikri, klasik felsefi ifadesini Locke´ta bulur. Locke´a göre, doğal özel mülkiyet hakkı, her bireyin kendine ve faaliyetlerine, "bedeninin emeğine ve ellerinin işine" ve dolayısıyla " emeğinin kattığı şey her ne ise ona" sahip olma hakkının varsayıldığı bir evrensel hak üzerine kuruludur. Buna karşın Hume, Bentham ve klasik iktisatçılar gibi faydacı düşünürler felsefi bir kurgu olarak doğal haklar görüşünü reddederler ve mülkiyetin toplumsal olarak yaratılmış bir hak, faydalı olan ve dolayısıyla yalnızca toplumsal düzen ve refaha vesile olduğu zaman ve bu sebeple meşrulaşan bir kurum olduğunu savunurlar.
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.