ümitsizlik ümide dönüşüyordu. Ve sonunda Allah’ın Meleği,
bütün heybeti ile Resûlün karşısına çıkmıştı. “Oku” diyordu.
Kalbi yerinden çıkacak gibi olan Allah Resûlü, sadece “Ben
okuma bilmem” diyebildi. Bunun üzerine Melek onu tuttu, sıkıca sardı, takati kesilinceye kadar sıktı sonra bıraktı. Cebrail bir
daha, “Oku” dedi. “Ben okuma bilmem.” Melek onu yine sıkıca sardı, takati kesilinceye kadar sıktı, sonra bıraktı. Bir daha,
“Oku” dedi. Cevap aynı oldu: “Ben okuma bilmem.” Melek son
kez Allah Resûlünü sardı, takati kesilene kadar sıktı ve bıraktı.
“Yaratan Rabbinin adıyla oku. O insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku. Rabbin sonsuz kerem sahibidir”
(Alâk, 96/1-5) Kur’an’ın ilk
ayetleri dünyayı aydınlatmaya başlamıştı. Şerefli ve sadık yazıcı meleklerin elinden yüksek, tertemiz ve çok değerli sahifeler
Peygamber’in gönlüne aktı. (Abese, 80/13-16)