Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Yaşam nedir? Bu sorunun yanıtı yoktu beyninde ama bu soruyu soruyor olmanın tuhaf huzuru vardı ruhunda... ( Sayfa 31 ) Yazar Mehmet Mollaosmanoğlu'nun ilk romanı ATAERKİL yaşamı sorgulayan ve sorgulatan felsefi bir kitap. Tanrı ve Yaradan kavramlarını en ince detaydan başlayarak felsefi bir dille anlattığı eserinde her bir cümle üzerinde uzun uzun analizler yaptığı yine farklı bir kurguyla iyi ki okudum diyeceğiniz bir kitabı size tanıtmak istiyorum. Yazar eserinde genel olarak yaşamı sorgulayan cevapları ararken sevginin ve anlamanın üzerinde yoğunlaşarak oluşturduğu karekterlerinde bu vasıfları çok iyi oturtmuş. Kitabın konusuna değinecek olursam; her şey karakterimizin bir buçuk yaşındaki oğlunun ölümüyle başlıyor. Hayatta yaşayabileceği acıların en büyüğünü yaşadığını düşünen karakter ilerleyen bölümlerde kendi yaşamına bir üçüncü gözden bakarak olayları sorgulama sürecine doğru yöneliyor. Önce rüya ile bilinçaltına yerleştirilenler yaşamına dair ilk müdahaleleri başlatarak gizemli bir karakterin hayatına dahil edilmesiyle artık başkarekterimizin kaderi için kısmetine düşenleri arama yolculuğu başlıyor. Daha önce hiç yaşamı anlamak için bakış açısına yön vermeyi düşünmeyen karekterimizin gizemli arkadaşıyla ilahi müdahaleler sonucu yolları kesişiyor. Aralarında oluşan bağ sayesinde evrenin ilk oluşumu, felsefenin düşünce yapısı, sevme ve anlama olgularının tohumlarının atılmasına ve de Mezopotamya'ya yapacağı ziggurat yolculuğuna zemin hazırlıyor. Madde -ruh ve bilinci çözme yolculuğunda artık bir şeyleri anlayabilmenin o yoğun hazzını yaşıyor. Gördüğü dev tapınak ve heykellerde sorularının cevabını adım adım ilerleyerek bulmaya çalışıyor. Baskın bir babanın korkusu ile yetiştirilmenin ve hep çocukluğu boyunca babanın bir tanrı olarak beyninde yer etmesi yine kendi çocuğu ile olan duygusal bağ da babanın otoriter tepkisiyle arada kalması çıktığı bu yolculukta baba tarafından para-hırs ve insani egoların üzerine oturtulduğu yaşamında Ataerkil düzeni artık yerini yavaş yavaş dostluk-sevgi ve yardımlaşmaya bırakarak  yaşamı üzerinde bir kez daha düşünme , anlama ve her şeyi olduğu gibi kabul etme olarak yerini almaya başlıyor. Kitapta her tezahür edilen olayların kaynağı sevgi olarak gösteriliyor. Sevginin evrende her zaman varolduğu fakat zamanla insanoğlu tarafından yok edilmeye doğru yol aldığı her bölümde vurgulanıyor. Karakter çıktığı yolculukta evrenin özünde sevginin hep varolacağını kendine yapılan müdahalelerin temelinde ise saf dürüstlüğünün etken olduğunu böylece görmüş oluyor. Peki çıktığı bu yolculukta yaşamın bütününe bakıp tarafsız gözlemleyeceği yedi felsefenin yedi katını oluşturan, evrenin küçük bir kopyası kabul edilmiş zigguratın ilk katından son katına kadar ulaşabiliyor mu? Her bir katta yaşamın görünmeyen yüzü ile tanışıyor mu? Evrenin bütün sırlarını içinde barındıran ziggurat yolculuğu, kitabı okuyacak okurlar için soruların cevaplarının her satırı cevher değerinde olan ve de derin anlamlar içeren bölümlerle  aradığımız birçok sorunun yanıtını da kolayca bulmuş oluyoruz. Sevmeyi, insanları olduğu gibi kabul etmeyi, kusurlarını yargılamamayı babasının kendisine sürekli empoze ettiği düşünce temelinde yatan itibarın dürüstlükle değil parayla sağlandığı yanlış ve eksik düşünce yapısı, çıktığı bu yolculukta kaderini değiştirerek müdahalelere izin vermesi, kısmetinin önünü açıyor. Yaşadığı yas karşısında yaşam tüm canlılığı ile devam ederken yine yaşamın zıtlıklarla bir bütün olduğunu kabulü onu yeni bir evlatla ödüllendirmesi olarak geri dönüş yapıyor. Hayat en kıymetli varlığını alırken elinde tek kalan sevgiye yani ailesine daha sıkı sarılması önünde açılacak yeni kapıların yaşamını sorgulama sürecinde yine sorguladığı bir çok şeyin cevapları olarak yaşamına tezahür ediyor. Her şeyin bir sebebi olduğunu vurgulayan yazar karakterin karşısına çıkan müdahaleler neticesinde kazandığı dostlarıyla yaşayacağı serüven sadece bu kitapta sınırlı kalmıyor serinin devamında Mezopotamya'daki ziggurat yolculuğundan sonra  bu defa arkadaşlarıyla Güney Amerika'da Atacama Çölü'nde kayıp bir zigguratın peşine düşecekleri " ATA MEZARLIĞI "ile devam ederken yine  yazar tadı damağımızda kalan eserine bir üçüncü  kitap " ATAKURT " (Kaderler Tableti) ile okurlarına müjdeyi veriyor. Bir alıntı ile başladığım incelememi yine bir alıntı ile bitirirken mutlaka okumanızı tavsiye ederek yazarın diğer kitapları ile de keyifli buluşmalar diliyorum. " Ve ... Yaşam; bulduğun değil, hesap sorduğun kurgudur. " ( Sayfa 395 )
Ataerkil
Ataerkil
Mehmet Mollaosmanoğlu
Mehmet Mollaosmanoğlu
Ataerkil
AtaerkilMehmet Mollaosmanoğlu · Güncel Yayıncılık · 200931 okunma
·
199 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.