Gönderi

755 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Kesintisiz Bir Macera
Genelde teşekkürler en son edilir, ben bu sefer teşekkürleri baştan ileteceğim... Hayatımıza Athos, Porthos, Aramis ve d'Artagnan'ı kattığı için Möysö Dumas'ya, Bu dört yabancının dillerini bize tercüman eden Mösyö Yalçıntoklu'ya. Bizleri sayfaların arasına kaybettiren İş Bankası Kültür Yayınlarına, Üç Silahşor eserinin çatısı altında bulunduran Mösyö Hasan Ali Yücel'e, ve Bana insan olmayı öğreten Mösyö d'Artagnan'a, Yürekliliği öğreten Mösyö Athos'a, Hayatta kendimi bulmamda yol çizdiren Mösyö Porthos'a, Saflığıyla ve bilgeliğiyle bana farklı bir ufuk kazandıran Mösyö Aramis'e Üç Silahşor kitabını yorumlamak çok zor. Hatta bence öyle zor ki Mösyö Yalçıntoklu kitaba ne önsöz ne sonsöz ne de altbilgi eklemiş. 750 sayfalık bir romanı altbilgi eklemeden tamamlamak gerçekten büyük bir başarı. Ama bu başarıyı öncelikle Mösyö Dumas'ya takdim ediyorum. Mösyö Yalçıntoklu'da bunun farkına varmış olsa gerek ki, Dumas'nın profesyonel kalemine bırakmış o da kendini. Kitap ilk başladığı cümleden son cümlesine kadar profesyonellik akıyor edebiyat akıyor. Dumas bu eserinde 750 sayfanın en iyi nasıl doldurulacağını örnek olacak şekilde yazmış. Hiçbir yerini boşluğa bırakmayıp sadece ama sadece kılıcınla birlikte silahşorların arasına, uçsuz bucaksız maceralara atmış okuyanı. Bende bu maceradan payımı aldım ve bu maceraperestlerinden arasında bir yer edindim. Henüz genç hatta çocuk sayılabilecek yaşta Mösyö de Treville'nin komutası altında kılıç tutmak isteyen d'Artagnan'nın soluksuz hikayesini ve ona eşlik eden Üç Silahşor'un kahramanlıklarını okuyoruz. Krallıkların, ülkelerin, imparatorlukların yıkıldığı bu dönemde bir insan var ki onu hiçbir güç yıkamıyor. Ona haddini bildirecek kişiler ise tahmin edebileceğiniz gibi bizim çocuklar. Alexandre Dumas insanı gereksiz ayrıntılarla boğmamış, felsefenin malum sıkıcılığından okuyanı uzak tutmuş salt bir macera sunuyor bize bu romanla. Bunu tekrar söyleyeceğim evet ama bir kez daha hatta bir kez daha söylense gene de abes kaçmayacak bir şey bu. Alexandre Dumas'nın muhteşem ve profesyonel kalemi. Bunu her yerde söyleyebilirim. Hatta durup dururken bile aklıma gelebilir bu. Kesintisiz, olağanüstü bir kurgu sanatı. Alexandre Dumas kitap sanatıın dışına çıkıp kurgu sanatında çığır açmış bu kitapla. Bence kitabın ne kadar iyi olduğundan bahsettiğim yeter. Ben macera felan sevmem arkadaş. Bana ne Milady'den banane Rochefort'tan derseniz, Dumas sizi kalemiyle nazikçe itecektir o zaman. Ve o kalemin gölgesine sadece maceraperestleri alacaktır. Kitapta olaylara çok bağlı kalmalıyız yoksa entrikaların döndüğü bu 1600'lü yıllarda kaybolabiliriz. Ama ne zaman kendimi kaybetmiş bulsam Dumas elimden tutup beni tekrar aydınlığa çıkartıyordu. Bende kendimi bu ellere bıraktım 11 günlük bu okuma sürecinde. Bahsetmediğim şeyler var mı diye düşünüyorum ve evet gerçekten de var. Hatta daha hiçbir şeyden bahsetmediğimin farkına da varıyorum. Üç Silahşor nazarımda en iyi entrikaların döndüğü bir gelişim kitabıydı. Çocukluktan olgunluğa geçişin kitabıydı. 10/10
Üç Silahşor
Üç SilahşorAlexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20218,9bin okunma
·
93 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.