Gönderi
Türkiye'ye tatil için gelen Murat ve Gül, Gül'ün her defasında sadece Murat'ın akrabalarına ziyaret edilişine içerlenir ve bu içerlenme Gül'ün Bulgaristan'daki bir köyde yaşayan halasını ziyaret etme isteğini gerçeğe dönüştürür. (Gül'ün ziyaret edebileceği diğer akrabaları Kanada'dadır.)
Zorlu bir arayıştan sonra köy bulunur, halaya kavuşulur ancak bekledikleri şey sıcacık bir 'hala' yuvasında deliksiz bir uyku çekmekken, beklemedikleri bir yolun yolcusu olduklarını anlarlar.
Kuvakt denilen bir zaman geçidi ya da zamanda boşluk kapısı...
Sırpların zulmüne, Harut ve Marut'un hatta Hz. Süleyman'ın sihirli yüzüğüne kadar dokunan efsanevi geçişler...
Kafası kesilenler, soykırım zamanında özellikle kadın ve çocuklara yaşarken azapla öldürecek şiddetteki işkencelere kadar değinilmiş, şeytani güçlere de kapak atılmış, birbirini takip eden bölümleri bir Murat'ın, bir Gül'ün dilinden düştükleri zaman dönemini okuduğumuz ilginç ve tat bırakan bir romandı.
Aslında konusu itibarıyla ben ıssız köyde kayboluş, kaçış, hayaletler ve cinler falan beklemiştim ;) Değişik konusunu anlayınca hislerim de farklı yöne gitti. Tabii ki güzeldi, #korku türünün meraklılarına #tavsiyedir ...
·
151 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.