Gulyabani'nin Bahçesi küçük bir roman olmasına rağmen üzerinde çokça konuşulacak çokça yazılacak bir metin. Çok etkileyici. Dili ve çevirisi çok sürükleyici.
Paris'te yaşayan Adéle genç bir gazetecidir. Doktor kocası ve küçük oğlu ile yaşar. Orta sınıfın bütün imkanlarına sahiptir. Ancak Adele'in bilinmeyen bir yüzü vardır :Nemfomanyaktir.
Ilk gençlik yıllarında yaşadığı ortam,ailesi,özellikle annesi, gördükleri ve şahit oldukları ve Milan Kundera'nin Varolmanın Dayanılmaz Hafifligindeki bazı bölümler Adéle'i çok etkiler. Ikili bir yasam kurar. Eşi Richard ise mazbut, sıradan,düzenli bir aile ihtiyacı olan kendi halinde ve Adéle ' e çok aşık biridir.
Aslında hissettikleri aşk mı yoksa güvenli siginaklardan çıkamamak ve güvenlik ihtiyacı mi orası tartışılır. Ya da bağımlılık.
Yukarda da dediğim gibi tartışmaya çok açık bir kitap. Hele kitabın sonunda yaşananlar tamamen farklı yorumlanabilecek durumlar. Tadını kaçırmamak için bunları yazmıyorum. Ama kitap insanı dehşete düşürüyor, o kadarını söyleyeyim
Gerçekte kim akıllı kim deli orası pek belli değil.