Roman toplumun ve doğanın kendi dengelerini bulacağı, daha doğrusu bulunması gerektiği üzerinde yoğunlaşıyor. Eğer bu dengeleri müdahale etmeye kalkarsınız, sonuç felakete veriyor; hem doğa mah oluyor hem insan. Bu cinayet bazen açıkça diktatörlük biçiminde işleniyor bazen de demokrasi kandırm acısı arkasına saklanarak. Tek kişinin iradesi Kurullar mecliste komisyonlar arkasına saklanarak sanki dev bir mekanizma çalışıyor muş görüntüsü veriliyor oysa onların hepsi dekor. Kararlar tek bir kişiden çıkıyor o tek kişi ise zamanla güç yozlaşmasına uğrayarak Tanrı’nın kendisini dünya yönetmek için yarattığını inanmaya başlıyor doğaya ve topluma egemen olmaya çalışıyor hatta bunu en doğal hakkı olarak görüyor karşı çıkanlara ise sinirleniyor samimi olarak etkileniyor toplumun sesini yükseltmesini ayakların baş olması biçiminde yorumluyor.