Biz bir gül bahçesinde bitmiş yaban otlarıydık; güllere zararımız dokunmasın diye koparılıp atılıyor, bahçeden uzaklaştırılmaya çalışılıyorduk. Bütün çabamız uzaktan seyretmek zorunda kaldığımız o güzeller güzeli bahçede bir yer edinme umudundan ibaretti.
İşte başkarakterimiz Emir o yaban otu olan sokak çocuklarından biridir.
İran-Irak savaşlarının olduğu bir dönemde askerler sokak çocuklarının bir ailesi, bekleyeni olmadığı için yaşları ne kadar küçük olursa olsun çocukları yakalayıp zorunlu olarak askere götürür. Emir böyle bir ortamda hislerini kaybetmemiş, duygusal, zeki, bedeninden büyük hayalleri olan bir çocuktur. Majid Ağa isimli bir bilge adamın yardımıyla da kendini geliştiren bir çocuktur. Ayrıca fanusta yaşayan kırmızı bir balıkla kendini özdeşleştirip onun gibi kendisinin de bir gün özgür olacağını düşünür Kitapta hayvanseverlik, savaşın insanlara en çok da çocuklara etkisi, sokak çocuklarının hayatı, iyilik, sevgi gibi birçok konuya değinilmiş. Yazarımızın dili çok sıcak, akıcıydı. Dilerim tüm çocuklar, Emir gibi içindeki güzel duyguları yitirmeyen, hayallerinin peşinden koşan bir hayat yaşar ve o hayatlarında Majid Ağa, Doktor Samed gibi kalpleri iyilik, sevgi için atan insanlarla karşılaşır. Ortaokul öğrencileri ve çocuk edebiyatı seven herkese tavsiye ederim.