Harikulade bir kitap. Muhteşem öyküler. Gerek konusu gerek kurgusuyla okuyucusunu doyuran bir kitap. Kendine has anlatım tarzıyla da tadından yenmiyor. Kitabı okuyan bir çok insan gibi bende de avaz avaz bağırma isteği uyandırdı kitap. Ele aldığı konular öyle bizden öyle içimizden ki insanın kapılıp gitmemesi mümkün değil. Kitaptaki öyküler goballeşen dünyada (nedense bu terimi pek sevmiyorum) içimize bastırdığımız, görmezden geldiğimiz ya da unuttuğumuzu sandığımız duyguları, hisleri, yaşanmışlıkları gün yüzüne çıkarıyor. Öykülerdeki konuların, hislerin, mekanların bu denli ince işlenmiş olması okur olarak bana zevk verdi. Senden benden uzak olmayan, hayatımızın herhangi bir evresinde yaşadığımız hikayeler bunlar. Şahsi düşüncem; birilerinin görüp bağıra çağıra, özenle, itinayla dile getirmiş olması çok hoşuma gitti. Ve özellikle yazarın kullandığı halk dili öykülere ayrı bir lezzet katmış, muhteşem. Bir de Sakarya’lı olarak tatangalara ve bizzat Sakarya’ya yer verilmesi de ayrıca hoşuma giden inceliklerden biriydi. Yazarımız hem iş dünyasında hem de edebiyat alanında nitelikli biri ve belli ki hayatı en derin süzgeçten geçirerek yaşamış, heybesine almış. Öykülerinde bu incelikleri görmek mümkün. Öykülerinin yanı sıra bir çok çeviri kitabı olduğunu da bildirmek isterim. Ben ilk İtalio Svevo çevirisiyle tanımıştım kendisini. James Joyce çevirilerini dile getirmeye gerek yok sanırım? =)) kendi kitaplarından okuduğum ilk eser “Gör Bağır” oldu. Bittabii bir tane ile kalmayacak. Bağır çağır okuyacağım. Yazarımızın ilhamına sağlık, kitaplarına bereket diyor ve öykü severlere mutlaka ama mutlaka okumalarını tavsiye ediyorum. Bu öyküler bizden, bu öyküler biziz çünkü. Daima sevgiyle🪷

Gör BağırFuat Sevimay · İthaki Yayınları · 2021307 okunma

·

130 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.