"Her şey bir mucize, sen bakmayı bilirsen. Mucizeyi kaçırma. Dur ve seyret. Bu hayattan bir defa geçeceksin."
İletişimin sosyal ortam kanalı ile gerçekleştiği günüzmüzde sohbetin yüz yüze iletişimin önemi, hayatı hızla tüketerek yol aldığımız için şimdiyi yaşamadan geçen an'daki güzelliklerin kaybedilişi, hayat, insan, ötekileştirme, bir olma üzerine kısa kısa bölümlerden oluşan kitap bir solukta okunuyor. Akıcı anlaşılır bir dille yazıldığını söylememe gerek yok sanırım :)
Özellikle "Zehir Dil" ve "Bu Ülkenin Soylusu" bölümlerini çok beğendiğimi de belirterek kitabın son paragrafından bir alıntı ile bitireyim:
"Başkalarını görmezden gelerek, onların ıstıraplarını yok sayarak, daracık evlerine istinat duvarlarıyla saldırarak var olamayız. Eğlendiğimiz, yiyip içtiğimiz mekanlar, bindiğimiz arabalar, taktığımız mücevherler bizi soylu kılmaz. SOYLULUK ÖTEKİNİ İŞİTEBİLMEKTEN YAPILMA BİR MÜCEVHERDİR. Soyluluk, kalpleri bir mücevher gibi taşıyan ve kalpleriyle düşünen insanlardır. Bu ülkenin en soylu insanları, diğerlerinin acısını içinde en çok hissedenlerdir."
Tavsiyemdir.