Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Şehirdeki çiçekçi dükkanlarını dolduran rengarenk çiçekleri gördükçe içim burkulur. Hepsinde Yaratanın kudret damgasının güzelliğini görürüm. Görürüm amma, bir de çiçeklerde bir gariplik, bir yalnızlık sezerim. Ha gurbetteki çaresiz insan, ha kafesteki zavallı kuş, ha akvaryumdaki yavru balık, ha da hapishanedeki masum gelin. Ne fark var bunlar arasında? Hangisi ait olduğu yerde bulunuyor? Hiç birisinde renk, şekil biçim çirkinliği yoktur. Bu güzel varlıkların çirkin yerlerde tutulması çirkindir. Belki de bunlar "küçük meseleler" diyeceksiniz. Büyük meseleleriniz nerden başlar acaba? İnsanı en büyük varlık yapan hususiyetler boyunun uzunluğu mu, bedeninin ağırlığı mı? İnsanolmak küçük mesele değildir. Bizim dağlarda kaya menekşesi dediğimiz bir menekşe türü var. Susuz, topraksız sarp kayaların yarıklarında biter. İnsan boyunun ulaşamadığı yerlerde. Burçak burçak kokar. Güneş gören yerlerde açık mavi, güneş görmeyen yerlerde açık eflatun renginde. Tohumu toprağa dökülür bitmez. Engin kayalara dökülür bitmez. Kökünü saksıya alırsınız yetişmez. İnsanlara kafa tutan bu menekşeyi çokseverim. Ne var ki diğerleri onun gibi olamıyorlar. Güzelliğine sahip olmamak ne acıdır.
OCAK YAYINLARIKitabı okudu
·
165 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.