Her gün sokağa çıktığımızda yanlarından geçip gittiğimiz, dönüp bakmadığımız, çoğu zaman farkına bile varmadığımız, kayda almadığımız insanlar vardır. Onlar sokaklarda yaşam mücadelesi veren kimisi gidecek yeri olmadığı için kimisi ise tercihen sokaklarda yaşamayı seçen insanlardır. Mine Söğüt Başkalarının Tanrısı'nda yanı başımızda olup görmediklerimizin öyküsünü anlatıyor. Ana rahmine düşüşü ile başlayan talihsizliği bir ömür boyu süren, kendi bacaklarını kesecek kadar yaşadığı hayattan muzdarip Efsun Abla... Kim olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini bilmeyen, hafızasını yitirmiş Adnan Abi... Sokaklarda bedeni üzerinden para kazanarak hayatını devam ettirmeye çalışan Hülya... Bir sabah korunaklı hayatını, işini, gücünü, ailesini, sahip olduğu her şeyi terk edip sokaklarda yaşamayı seçen Musa... Ve çöpte bulunan yeni doğmuş bir bebek Matruşka... Her biri farklı hayatlardan gelip, sokakta kader birliği yaparak, zorlu hayat şartları karşısında ayakta kalma mücadelesi veren beş sokak insanı. Başkalarının Tanrısı'nda Mine Söğüt bizi gerçeklerle yüzleştirirken, yüzleşmek için görmemizi, görmek için bakmamızı sağlıyor., "Medeni" hayatlarımızı, korkularımızın bizi nasıl yönlendirdiğini, tercihlerimizi bu korkularımıza göre yapışlarımızı, bazen istemediğimiz bize dayatılan, yaşamak zorunda kaldığımız hayatlarımızı sorgulatıyor. " Biz hepimiz, iyi kötü bir tanrıya inanıyoruz. O tanrının bizim değil, başkalarının tanrısı olabileceği fikrini her yıkımda, her felakette, her yüzleşmede hızlıca zihnimizden kovuyoruz." Başkalarının Tanrısı kesinlikle farkındalık yaratan ve düşündüren bir kitap. Bizim sandığımız hayatlar ve bizim sandığımız bedenler acaba gerçekten bizim mi? Keyifli okumalar....

Başkalarının TanrısıMine Söğüt · Can Yayınları · 20223,226 okunma

··

1 artı 1'leme

·

3.956 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Filiz