İç tahlillerini oturup konuşsak sanıyorum bir günümüzü alır. Görünüşte basit bir hikâyenin derin bir varoluşa kendini bıraktığı aşikar. Celile annesini kendi doğumu esnasında kaybedip babasının yeniden evlenmesi üzerine anneannesinin yanında büyümek için gönderiliyor. Anneannesi vefat edince amcası ona sahip çıkıyor ve burada kaldığı süre içinde amcasının arkadaşı Ahmet ile evleniyor. Ahmet'in işlerini büyütüp eşine iyi bir hayat sunmak için giriştiği münasebetlerde tanınmış biri olan Muhsin ile karşılaşıyor ve hayatları bu anda tepe taklak oluyor. Celile ile Muhsin birbirlerini çılgın gibi seviyorlar. Celile Muhsin için eşini bırakıp metres gibi anılarak yanında yaşamaya başlıyor. Yanında yaşadığı süre zarfında ne Muhsin ne de Celile önceki yaşamlarında yer alan saadeti bulamıyorlar ve çöküşe giden bir aşk hikayesi ile roman son buluyor. Tahlil edilmesi müthiş karakterler var; çevre ve kadına, erkeklerin maddi manevi saygınlığa düşkünlüğü adına çok şey söylenebilir. Celile'nin hayatının tek tutkusu olacak Muhsin ile sınanmış olması büyük kayıp.. Muhsin'in sadece itibar odaklı bir hayat içinde alışkanlığını yitirmemek adına sevgi diye kendini kandırmış olduğu saçmalık nedense midemi bulandırdı. Ahmet'e de hiç acımadım. Hem para için dört dön, yalakalık yap; sadece eşim için ona iyi bir hayat sunacağım diye onu ihmal et hem de yaygara kopar. Kadın senden böyle bir şey istiyor mu sor bakalım. Ay resmen sinir oldum kitabı okurken. :)

Çılgın GibiSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2021395 okunma

·

214 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ay