Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

752 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
yıldızdan sonrasında spoiler varr
Bir gün bütün kadınların art arda uykuya daldığını hayal edin. Dünya sizce nasıl bir yer olurdu? Daha huzurlu diyecek birileri çıkarsa, büyük bir zevkle hayal kırıklığına uğratabilirim. Bu kitaptaki dünyada, tam olarak bu oluyor. Kadınlar uykuya daldığı anda vücutları bir tür koza ile kaplanıyor ve dışarıdan bir müdahale ile bu koza silinir ya da yırtılırsa, gerçek bir tehdit oluşturuyorlar. Uyuyan kadınlar, erkeklerin olmadığı başka bir dünyada uyanıyorlar. Orada kendileri adına herhangi bir tehdit, şiddet ya da nefret yok. Tamamen huzur dolu, küçücük kız çocuklarının dahi gece karanlığında evlerine tek başına dönebildiği bir dünya burası. Gerçek dünyada, bir yanda kendilerine ne olacağını bilmediğinden uyumaya direnen kadınları bir yanda da tüm bu soruna/hastalığa (?) çözüm bulmaya çalışan kadın ve erkekleri okuyoruz. Güçlü kadınları ve onların yanında yer alan erkekleri okumak beni her ne kadar mutlu ettiyse, bazı noktalarda da çok fazla irrite oldum. Çünkü öyle karakterler vardı ve öyle şeyler yaptılar ki... Kadınların bu koza içinde en savunmasız hallerindeyken dahi bazı erkekleri bu kadar rahatsız etmesini, onların bu kadar nefret dolu olduklarını görmek hayretler içinde kalmama neden oldu. Bazı noktalarda bu şahısların iç seslerine, düşüncelerine de şahit oluyoruz. Yaptıklarının, söylediklerinin onlar için ne kadar normal olduğunu, zaten olması gereken oymuş tavırlarını ya da "bunda ne var ki, ne olacak sanki"lerini okumak çok sinirlerimi bozdu. Çünkü biliyorum ki, bu her ne kadar fantastik bir roman olsa da, çok büyük bir kısmı hatta temeli gerçeklerden oluşuyor. Bu şahısların varlığı da onlardan biri. *** Diğer bir gerçek ise kadınlar olmadan, erkeklerin de olmayacağı. [Olayın biyolojik tarafı bir yana] erkeklerin yaşlanıp vaatleri dolmadan önce, birbirlerinin sonu olma ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu kitap çok güzel bir şekilde ortaya koyuyor. Kadınlar uyumaya başladıktan sonra henüz 1 hafta bile olmamışken dünyanın ne hale geldiğini görseniz ağzınız açık kalırdı. Öte yandan, uyuyan kadınların yeni dünyasında her şey tıkırında ilerliyordu. Elektrikçisinden at bakıcısına kadar... Halledemedikleri şey yoktu. Pürüzler elbette vardı fakat çıkan sonuç: kadınların erkekler olmadan pek tabii hayatlarına devam edebileceği. Ancak asıl olay bunu tercih edip etmemelerinde. Yazarlar (Stephen King ve Owen King) kadınların karşılaştıkları zorlukları bazen inceden inceye bazen de açık açık öyle güzel işlemiş ve tepkilerini de öyle güzel yansıtmışlar ki hayran kaldım. Gerçekten bu farkındalığa erişen erkeklerin zihninden böyle bir kitap okumak beni çok mutlu etti. Bir alıntı ile bitireceğim; "Seçiminden dolayı pişman mısın?" diye sorardı onlara. Hepsi bu soruya "Hayır." derdi. Onların bencillikten bu kadar uzak oluşları Clint'i sarsıyor, gün doğana kadar uyanık kalmasına yol açıyordu... Böyle bir fedakarlığı hangi erkek yapardı? Hiçbiri. Bu gerçek varken, kadınların çok büyük bir hata yaptıkları belli değil miydi?
Uyuyan Güzeller
Uyuyan GüzellerStephen King · Altın Kitaplar · 2018688 okunma
··
498 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.