Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Seray Şahiner'in kitaplarını herkes okumalı. Dili, Türkçeyi kullanışına hayranım. O okurlarına gülümseterek anlatmayı tercih ediyor toplumun aksayan yönlerini, trajedisini. Ülker Abla da içimizden biri ama hangimiz içimizden birini o kadar iyi tanıyabiliyoruz ki? Seray Şahiner'in kitaplarında tanımakla kalmıyor adım adım anbean yaşıyoruz da. Kendisi gerçekten hayranı olduğum çok başarılı bir yazar. O yüzden okumasaydım bile gözüm kapalı tavsiye ederdim. Fakat daha ikna edici olması bakımından okudum ve yine hiç pişman olmadım. Daha kitabın arka kapağını okur okumaz Antabus kitabı canlandı gözümde. Okuyanları bilir, bu karakter onlara çok tanıdık gelecektir Antabus kitabındaki Leyla'dan. Ülker, Leyla'nın yol göstericisi gibi burada. Mesleği gazetecilik olan yazarların kalemini ayrı bir beğeniyorum. Çünkü biz o üçüncü sayfa haberlerini her gün sayfalar dolusu görüyoruz bir "of, yeter be" deyip çeviriyoruz. O kadar sıradan hale geldi ki şiddet ülkemizde, kitabın ilk sayfasında alıntıladığı gibi Seray Hanım'ın Dante'den: "Çevrene iyi bak, söylense inanmayacağın şeyler göreceksin." durumundayız. Ama işte dili bu kadar iyi kullanan bir yazarın zekice kurgusuyla bakın neler oluyor? O gerçek bir cam parçası gibi derinizde hiç çıkmadan duruyor. Siz kıpırdadıkça acıyor. Ve bunu bize konusu bu olduğu halde sürekli gülümsetebilen mizahi diliyle anlatmayı başarıyor yazar. Kitabın başında Dante'den alıntı yapmasının bir sebebi daha var yazarın. Bahsetmiştim, Antabus kitabındaki Leyla'nın da evdeki şiddet yüzünden hastanede tanımadığı insanlara refakatçilik yaptığını görüyoruz. Çünkü gidecek başka bir yeri yok. Ülkemizde bu durumda uygulanan yaptırımlar belli. Hatta bunu da Ülker Abla kitabında şöyle eleştiriyor değerli kalem: "Vallahi şöyle 30-40 yıl ceza vereceklerini bilsem ölmekten kaçmayacağım. Ama bu pezevenge mahkemede ağır tahrik indirimi, hapisteyken iyi hâl indirimi... Ne varsa verecekler. Birkaç yıla çıkacak." Konuya tekrar dönüyorum. Dante bağlantısından yazar, İlahi Komedya'da kahramana Araf'ı gezdiren Vergilius gibi gösteriyor Ülker Ablayı Leyla'ya karşı. Burada önemli nokta bu iki kadının da ölüm ve yaşamın arasında bir yerde oluşu. Eve dönemezler evdeki şiddet büyük. Baba ocağına dönemezler, baba evinden gelinlikle çıkan kefenle girer mantığı var. Zaten baba damağında kaçmak için çareyi evlilikte görüyor çoğu kadın. Sokakta kalamazlar. Sokaklar ülkemizde bir kadın için çok fazla tehlike unsuru barındırıyor ki bu tehlikenin adı "erkek". Bundan da şöyle bahsediyor hatta yazar: Geceleri kadınların üstü fosforlu kalemle boyanır. Ne kadar it uğursuz var, hepsinin gözüne çarparsın." Bir de yine gülümseten bir acı gerçeğimiz cümlesine de değinmeden geçemeyeceğim: "Özgürlük dediğin götünü kollama ihtiyacı duymamak. Daha fazlası değil." Kahramanımız hastanede refakatçilik yaparak arada düğünlere gidip göbek atıp pasta yiyerek ve Deva Eczanesine abone bir hayat sürdürmeye devam ediyor. Kimlik onun en büyük korkusu. Çünkü kayıtta kuyutta adı geçerse kocası onu bulur diye korkuyor. Bir kadının "kimliksiz" olmaya özlemi var bu topraklarda. Refakatçilik yaparken Froyd ve Lakan ile de tanışıyor. (Kitapta yazımı Ülker Abla'nın gözünden bu şekilde çünkü bu isimlerin) Kendisinin ikisiyle de yıldızları barışmıyor hatta bu yüzden hastaneden kovuluyor. Onun Froyd'a sövdüğü halleri gerçekten çok komikti. Froyd'un tüm mesuliyeti kişinin seçimine bağladığını eleştiriyor kendince "hırsızın hiç mi suçu yok Froyd pezevengi" diyerek. Hatta tam olarak şöyle diyor: "Ulan Froyd pezevengi, hırsızın hiç mi suçu yok? Bu Froyd'un ağır tahrik bahanesiyle katile iyi hâl indirimi veren mahkemelerden ne farkı var? Sonra Lakan'a ısınır gibi oluyor fakat Lakan'ın da "Siz Lakancı olabilirsiniz ama ben Froydcuyum." demesini duyunca ona da kim tutuyor. "Lakan'ı ayrı, Froyd'u ayrı sikeyim." diyerek tepkisini dile getiriyor. Lafı pek uzattık gelelim kitabın isminin Ülker değil de Ülker Abla olmasına. "Abla lafı... Koruma çiti gibi bir şey. Hoş, erkek milleti niyeti bozduktan kelli, değil Ülker Abla, Hazreti Ülker olsan nafile... Ama ne yapayım... Can havli... Ben, Ülker Abla. Diriyim. Şimdilik.
Ülker Abla
Ülker AblaSeray Şahiner · Everest Yayınları · 20211,917 okunma
·
96 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.