Efsaneye göre Alexandre Dumas, Britanya bölgesinde seyahat ettiği dönemlerde kaldığı handa üzgün bir kadınla karşılaşır. Yanına gidip neden üzgün olduğunu, ne derdi olduğunu sorar ve böylece bir sohbete dalarlar. Kadının derdini tasasını öğrenen Dumas, verdiği tesellileri yeterli görmeyip bir de ayrılırken kadına " kitap yazacağım ve kitaba adınızı vereceğim" diye söz verir. Adı Pauline olan kadın bu duruma çok sevinir, Dumas ise bu sözüne sadık kalır. Bu hikaye ne kadar doğrudur bilmem ancak kitaba başlarken bu hikayeyle başlamak kitabı en başından seveceğim izlenimi bırakmıştı bende. Nitekim de öyle oldu, çok çok sevdim.Alışılmışın dışında bir Dumas kitabıydı bence. Akıcılığı, yalınlığı, anlatım uslubu "evet bu Dumas kitabı" dedirtiyordu ancak ben yine de biraz farklılık hissettim. Bu farklılık da hoşuma gitti tabi. Kitabın arka kapağında, gizli çekmeceleri olan bir kitap diyordu Pauline için. O sıra bu cümleye anlam verememiştim ancak okuyunca çok güzel bir tasvir olduğunu gördüm.Alexandre Dumas “Pauline” isimli eserinde bizi; iç içe geçirdiği, birbiriyle bağlantılı olaylar silsilesi ile sarmal gibi birbirini saran hikayeler ve karakterler ile bu karakter ve hikayelerin yollarının kesişimini daha önceden de alışık olduğumuz intikam teması ile bizlere sunuluyor. Dumas “Pauline”de bize olayları, karakteri ve yaşananları öyle bir ustalıkla, öyle güzel bir olay örgüsü ve kurgu ile sunmaktadır ki hem esere hem yazarın kalemine hayran olmamak elde değil. Pauline ilk sayfasından son sayfasına kadar sürükleyiciliğini, merak unsurunu hiç kaybetmeden Dumas’ın eşsiz kalemi ile mükemmel bir şekilde ilerleyen ve noktalanırken de ağızda eşsiz bir tat bırakan bir eser olması nedeniyle de hafızalarımızda ki yerinin alıyor ve bu yeri uzun bir sürede koruyacak gibi...

PaulineAlexandre Dumas · Ayrıntı Yayınları · 2019220 okunma

·

100 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.