CANSU: Kitaplarda, kitaba alışma süreci diye bir süreç var. Siz buna giriş bölümü diyebilirsiniz ama bu beni yanlış anladığınız anlamına gelir. Bu bazen, sayfaları çevirirken yerçekimine karşı yapılan işin artması hissine sebep olabilen bir süreçtir. Ki böyle durumlarda kitaba devam edebilmek, sebat göstermek oldukça zordur. Bazen ise sadece birkaç...

Kitaplarda, kitaba alışma süreci diye bir süreç var. Siz buna giriş bölümü diyebilirsiniz ama bu beni yanlış anladığınız anlamına gelir. Bu bazen, sayfaları çevirirken yerçekimine karşı yapılan işin artması hissine sebep olabilen bir süreçtir. Ki böyle durumlarda kitaba devam edebilmek, sebat göstermek oldukça zordur. Bazen ise sadece birkaç sayfada hikayenin etkisi altına girersiniz, bir bakmışsınız kitabın sonuna gelmişsiniz. Bir yazarın ilk defa bir kitabını okuyorsanız bu karşılama seremonisi kaçınılmazdır. Ancak aynı yazarın bir eserinin sizi kavramaktaki el çabukluğunu, bir diğer eserinde bulmanız da her zaman mümkün olmayabilir.

George Orwell ‘ın

Hayvan Çiftliği ‘ni birkaç saat içinde okumuş bir okur olarak,

1984 ‘ü okumaya uzun bir ara vermiş olmamı açıklayan tam olarak bu durum.

José Saramago ‘dan

Körlük ‘e alışma sürecimin karşılığı yaklaşık 20 sayfayken;

Görmek bana yabancı kaldı, devam etmekse başka bahara..

Khaled Hosseini

Bin Muhteşem Güneş ve

Uçurtma Avcısı beni kısa sürede sarmalamışken,

Ve Dağlar Yankılandı 100. sayfaya yaklaşırken beni sarmayı ancak başardı mesela. Şunu da belirtmek gerekiyor ki, alışma sürecinin kısa olması her zaman güzel bir kitap okuyor olduğunuz anlamına gelmez. Beni çabuk sarmalayan ve sadece 1 günde bitirdiğim yaklaşık 450 sayfalık