Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hababam Sınıfı Uyanıyor İnceleme
Hababam Sınıfı... Bu iki kelimeyi okuyunca aklınıza ilk ne geldi? İnek Şaban mı? Yoksa Kel Mahmut mu? Belki de Güdük Necmi veya Badi Ekrem gelmiştir aklınıza ilk. Hafize Ana'sı, Tulum Hayri'si, Domdom Ali'si, Hayta İsmail'i, Damat Ferit'i ve daha nice karakterler... Burada pek değerli Müfettişimiz Hüseyin Şevki Topuz' a da yer vermeyi borç bilirim. Bunca oyuncunun bir araya geldiği Hababam Sınıfı filmlerini izlemekten bıkmıyoruz. Ne zaman denk gelsek sanki ilk defa izliyormuş gibi eğlenerek izlediğimiz bu filmlerde yönetmen Ertem Eğilmez ve diğer bütün film yapım ekibinin de büyük katkıları var. Bir de bu filmlerin kaynağı var tabi. Kaynak metni... Hababam Sınıfı serisi; şair ve yazar olan Rıfat Ilgaz'ın kaleminden çıkmıştır. Rıfat Ilgaz'ın tiyatro oyunu şeklinde yazdığı bu eserlerinin filme uyarlanması ile bugün hala izleyebiliyoruz Hababam Sınıfı filmlerini. Bu inceleme yazısının başlığından da anlayacağınız üzere Rıfat Ilgaz'ın Hababam Sınıfı Uyanıyor adlı eserini okuduktan sonra yazıyorum bunları. Serinin ne ilk kitabı ne de ilk filmi... Sahafta görüp aldığım eski, nispeten yıpranmış bir kitap. Ne kadar eski olursa olsun okuyabildiğim sürece değerinin bir parça bile azalmadığı bir kitap ama. Hababam Sınıfı kitaplarına denk gelirseniz mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Filmlerini defalarca izlediğimiz için, nasıl olsa ne ile ilgili olduğunu biliyorum, diyerek es geçmeyin bence. Evet, kitabı okurken Hababam Sınıfı filminde olduğu kadar çok eğlenmezsiniz. Çünkü filmin en büyük eğlence kaynağı olan karakterlerin yüzleri, ifadeleri, filmin müzikleri kitaptan anlaşılmıyor. Kitabı okurken hangi karakterin repliğini okuyorsanız o karakteri filmde canlandıran oyuncu canlanıyor gözünüzde. Yine de, buna rağmen, kitapları okumakta fayda var. Çünkü bu eserlerin yaratıcısı olan Rıfat Ilgaz'ın fikirlerini, verdiği mesajları kitapları okurken net olarak görebilirsiniz. Filmlerin akıcılığı, eğlenceye dönüklüğü, film izlerken düşünmek zorunda kalmayışımızın verdiği rahatlık bir araya gelince o filmin verdiği mesajları görmeyiz genelde. Ya da görürüz aslında ama durup üzerinde düşünmediğimiz için aklımıza girmez bu mesajlar diyelim. Bir kulağımızdan girip ötekinden çıkar. ''Her şeyde bir anlam aramaya gerek yok'' diyorsanız bu sizin tercihiniz tabi. Kimse sizi zorlayamaz. Ama, eğer anlam aramayı değerli görüyorsanız, anlayıp kendinize bir şeyler katmayı gerekli görüyorsanız size şunu söyleyeyim: Hababam Sınıfı'nın da bir anlamı var. Serinin bütün kitaplarını okumadığım, sadece Hababam Sınıfı Uyanıyor'u okuduğum halde bile bunu rahatça söyleyebiliyorum. Hababam Sınıfı'nı anlamak istiyorsanız Rıfat Ilgaz'ın eserlerine göz atmanız gerekli. Felsefi ve sosyolojik konularda mesajlar veriyor Hababam Sınıfı. Yaşamışlara, yaşayanlara ve yaşayacaklara... Hababam Sınıfı; haylaz, tembel ve arsız denebilecek lise öğrencileriyle dolu bir sınıf. Kopya çekmek, okuldan kaçmak, kızların peşinde koşmak, kendi arkadaşları bir yana hocalarına dahi akla gelmeyecek şakalar yapmak bu sınıfın normalleri arasında. Hatta Hababam Sınıfı geleneği haline gelmiştir artık bu durum. Hababam Sınıfı bu halini kabullenmiştir ve hatta gurur bile duymaktadır. Siz ne dersiniz? Hababam Sınıfı' nı benden daha iyi tanıyorsunuz belki de. Bu özellikler gurur duyulacak şeyler mi? Hababam Sınıfı'nı oluşturan öğrenciler neden böyle? Neden ders almıyorlar hiç? Neden bu olumsuz davranışlarına çekin düzen verip sorunsuz bir şekilde okulda öğrenmeye bakmıyorlar? Liseden öyle böyle mezun olduktan sonra yaşamlarına normal vatandaşlar olarak devam edebilecekler mi? Filmleri izlerken İnek Şaban' a gülmekten bu sorular aklıma bile pek gelmemişti. Üzerinde düşünmemiştim hiç. İşte hem bu soruları hem de bunların cevaplarını bu kitabı okurken bulabildim biraz. Kusurlu olan, kendine çeki düzen vermesi gereken Hababam Sınıfı mı yoksa başkası mı?! Rıfat Ilgaz, Hababam Sınıfı'nı yazarken hem kendi okul tecrübelerinden yararlanmış hem de çevresinde anlatılan, duyduğu, başkalarının okul anılarından ilham almış. Kendi deyişiyle, bol bol faydalanmıştı bu duyduklarından. Galatasaray Lisesi'nden yetişme Hilmi Daragenli' den dinlediği okul anılarıyla Galatasaray Liseli olmuştur, Rıfat Ilgaz. Evinde misafir olduğu Haydarpaşa Lisesi'nden Haydar Saka'nın anlattıklarıyla Haydarpaşa'lı olmuştur. İş için Tan Matbaasına gelen İstanbul Erkek Liseli Cemal Bey' in bol bol anlattığı okul anılarıyla İstanbul Erkek Liseli olmuştur. Adana Lisesinden Turhan Selçuk' tan dinlediği anılarla Adana Liseli olmuştur. Oğlu Aydın' dan dinlediği hikayelerle Kabataş Liseli olmuştur. Bir de kendi asıl lisesi olan Kastamonu öğretmen okulu var tabi. Rıfat Ilgaz bunca farklı lisenin ortak noktasına dikkat çekiyor şu cümlelerinde: ''Yani demek istiyorum ki, her lisenin bir payı vardı Hababam Sınıfında... Zaten olaylar o kadar birbirine benziyordu ki... Adana lisesinde geçen olay, tıpa tıp Haydarpaşa Lisesinde de geçmiş oluyordu. Oysa ben bizim öğretmen okulunda geçen bir olayı anlatıyordum. Hemen bütün tipler Kastamonu öğretmen okulundaki sınıf arkadaşlarımdı.'' diyor ve şaşırtıcı bir bilgiyle devam da ediyor: ''Hele İnek Şaban bir sıra sağımda oturan adı İnek' le başlıyan bir arkadaştı... Kitabının sayfaları arasına otu, bizzat ben koymuş, küfürünü de afiyetle yemiştim! Ne yapalım ineğe takılan her şeyine katlanırdı!'' (Bu paragrafın kaynağı: Çınar Yayınları'ndan Hababam Sınıfı Uyanıyor kitabının başında yer alan ''Hababam Sınıfı Nasıl Yazıldı'' kısmıdır. 15. Basım, Şubat 2006) Kitabın sonlarına doğru Hababam Sınıfı artık Müdür' ün sabrını taşırmıştır. Bütün Hababam Sınıfını Anadolu'nun dört bir yanına sürmekle tehdit eder Müdür. Bir avuç darı gibi serpmekle tehdit eder. Müdür sinirli bir şekilde sahneyi terk ettikten sonra Hababam Sınıfı kendi aralarında konuşup kararlılıklarını doğrularlar birbirleriyle. İşte bu konuşma bu kitabın odak noktası: TULUM HAYRİ - Sürecekmiş bizi! Sürgün edecekmiş topumuzu birden haaa!.. Sürgün... Nereye? Yurdun dört bucağına! Yurdu ne hale getirmişler ki oralara gönderilmemizin adı sürgün oluyor. Yemen gibi... Fizan gibi... Gideriz değil mi çocuklar, oralara da gideriz. Birkaç yıldır, yokluk yoksulluk içinde, kendimizi ona göre hazırladık zaten. Gideriz, hem de türkümüzü söyliye söyliye! Bizi yurdun dört bir yanına serpecekmiş... Darı gibi... Darı da çilekeş bir bitkidir haaa!.. Hangi toprağa atsan gelişir. Tarla farkı toprak farkı gözetmez. Su istemez, sulamak istemez. Sıcağa soğuğa boş verir. Besinsiz de yaşar. Toprak arık olsa da boy atar, çorak olsa da. Tıpkı bizim gibi... Tarım uzmanları bu yüzden darıya arsız bir bitki derler. Bize de eğitim uzmanları böyle diyorlar. Oysa bizim edindiğimiz terbiye bu: Arsızlık! Bakımsız, besinsiz, ilgisiz, sevgisiz, şefkatsiz yaşayabilmek için... Bu yoz topraklarda bile kuruyup kavrulmadan, gelişip boş atabilmek için... Darı gibi... Böyle olmamız gerektiği için böyle olduk! KALEM ŞAKİR - İşte bu yüzden hiç kimse kurutamayacak kökümüzü! Darı gibi, bir avuç darı gibi dağıtacakmış bizi! İkimiz bir liseye bile düşmeyecekmişiz. Ne çıkar bundan! Biz Hababam Sınıfı'nda yetiştik. Demek her birimiz bir Hababam Sınıfı olacağız her gittiğimiz yerde! REFÜZE EKREM - Hayır! Biz böyle olmak istemiyorduk! Onlar, bizi böyle yaptılar, kötü eğitimciler, kötü öğreticiler... Öğretemezlerse, kopya çekeceğiz. Hakkımızı yiyeceklerse gırtlaklarında bırakacağız. Devirmek isterlerse, daha da güçleneceğiz. Özgürlüğümüze el uzatacaklarsa kaptırmayacağız. TULUM HAYRİ - Gene de sınıfları, koltuk değnekleriyle de olsa, geçip gideceğiz. Hem de boş sınıfları, sıraları, kürsüleri, karatahtaları onlara bırakarak... Hayta'larımızla, Domdom'larımızla, Güdük'lerimizle, Refüze'lerimizle, Palamut'larımızla, (İnek Şaban'ın önünde durur.) İnek'lerimizle, Tulum'larımızla, Kalem'lerimizle yaşamın taaa kendisi olacağız!... Kitabın aynen yer verdiğim bu kısmında anlaşıldığı gibi: Hababam Sınıfı yaşamın ta kendisi. İçinde yaşanılan o zamanın, şartların, toplumun şekillendirdiği öğrencilerden oluşan bir sınıf. Elbette her öğrenci Hababam Sınıfı öğrencileri gibi davranmıyor. Ama bunlar kendilerine sunulan şartlara itirazsız boyun eğen, haksızlıklar karşısında sessiz kalan, korkan veya güç sahibine yalakalık yapanlar değil mi? Hangisi daha iyi peki bunlardan? Susan, boyun eğen, önüne konulan kuru ekmeğe şükredip hakkını aramayan veya yalakalık yaparak geçinmeye çalışanlar değişen şartlar altında her zaman hayatta kalabilir mi? Ama Hababam Sınıfı kalır. Uyum sağlamayı bilir çünkü. Köklerini bulunduğu toprağın cinsine göre sağlam bir şekilde salıp her türlü hava koşuluna dayanır ve hatta daha da güçlenir. İlk bakışta arsızlığı ayıp, utanılması gereken, düzeltilmesi gereken olumsuz bir davranış şekli olarak görsek te bu açıdan bakınca güçlü bir şekilde yaşamak için gerekli bir özellik olarak görmüyor muyuz? Arsız diyebileceğimiz kimi insanlar keyfi olarak mı öyle davranıyorlar yoksa içinde bulundukları koşullarda sağlıklı bir şekilde yaşayabilmek için sonradan sahip oldukları özellikleri mi bu? İşte bunun ayrımı da önemli. Bazı Notlar: 1- Hababam Sınıfı serisinde birden fazla kitap olduğu için ''Uyanıyor'' dan önceki ve sonraki kitaplarda Rıfat Ilgaz'ın neler anlattığını bilmiyorum. Bu kitabın başında ''Hababam Sınıfı Nasıl Yazıldı'' başlıklı kısa bir bölüm var. Yazımda da bahsettiğim üzere Rıfat Ilgaz nasıl yazdığından bahsediyor ama benim burada bahsettiğim kısmın hem öncesi hem de sonrası var. Diğer Hababam Sınıfı kitapları elimde olmadığı için o kısımları henüz okumadım. İnternette var mı onu da bilmiyorum. Araştırmadım. 2- İnek Şaban'ın lakabı nereden geliyor? Bu cevabı bekliyor muydunuz bilmiyorum ama çalışkanlığından geliyor. Hababam Sınıfı filmlerinde dikkatinizi çekmiştir belki. Bu kitabı okuduktan sonra farkına vardım ben de: edebiyat dersinde şiiri ezbere okumaya çalışırken İnek Şaban'ın sırtına sinek bıraktıkları sahne; evet, İnek Şaban Hababam Sınıfı Uyanıyor kitabında edebiyat hocasının ödev verdiği Ahmet Haşim'in şiirini ezberleyen Hababamlı tek öğrenci. Şaban ezberlemeye çalışırken baya dalga da geçiyorlar tabi İneğimizle. Derste bütün Hababam Sınıfı kopya çekerek şiiri okurken İnek Şaban ezberini karıştırıp okuyamaz ama ikinci denemesinde okuyabilir sonunda. İnek ile ders çalışmanın nasıl bir bağlantısı var anlamış değilim ama ders çalışmaya inekleme diyenler var sanırım. İnek Şaban Hababam Sınıfı ortalamasına göre çalışkan bir öğrenci. 3- Hababam Sınıfı filmlerini izlerken Tulum Hayri'nin sınıf temsilcisi olduğunu fark etmişsinizdir. Filmlerde bu görevi dolayısıyla çok aktif olmasa da bu kitapta oldukça aktifti. Hababam Sınıfı'nın lideri konumunda. Zaten Hababam Sınıfı da öyle rastgele birini temsilcileri olarak seçmez ya... Yine de Tulum Hayri'nin bu yanı filmlerde pek öne çıkmadığı için şaşırdım tabi. 4- Gece İnek Şaban'ın yatağının başında bardaklardan su boşaltarak işetmeye çalışmaları bu kitapta yoktu. Daha sonra Hababam Sınıfı'na gelen ve Müdür'e yakınlığı dolayısıyla pek sevilmeyen bir öğrencinin yatağına sabah ılık su dökerek işeme şakası yapıyorlar onun yerine. 5- Biri erketeye yatarken sınıfın geri kalanının tuvalette sigara içtiği sahneyi bilirsiniz. İnek Şaban'ın tuvalete girip sevgilisinden gelen mektubu okurken Güdük Necmi'nin şakası nedeniyle Mahmut Hoca'yı fark etmediği sahne.... Aslında bu sahnede İnek Şaban mektup okumuyor da edebiyat hocasının verdiği ödev üzerine Ahmet Haşim'in şiirini ezberlemeye çalışıyor. Mahmut Hoca sonunda sigarayla yakalıyor tabi. 6- Bizim Pinti Müdür, önceleri avukatmış aslında. Sonra polis müdürü olmuş. Sonra edebiyatçı... En son da lise müdürü olmuş. 7- Kitap ve filmler arasında farklılıklar da olsa her ikisini de sevdim ben. Yıllardır filmlerini izlediğim halde ilk defa bir kitabını okumuşluğum nedeniyle filmleri daha çok sevdiğimi söyleyebilirim ama. Film yapım ekibinin çalışmaları sonucu ortaya çıkan birbirinden güzel filmlerin gönlümüze taht kurmuş oyuncularının da bu seçimimde büyük etkisi var. Ama Rıfat Ilgaz'ın yazdığı kitaplar sayesinde filmlerin var olduğu düşünülürse kitapları da filmlerden aşağı görmemek gerek. Emrah Özer 07.05.2022 bilmekiyidir.com/hababam-sinifi-...
Hababam Sınıfı Uyanıyor
Hababam Sınıfı Uyanıyor
Rıfat Ilgaz
Rıfat Ilgaz
Hababam Sınıfı Uyanıyor
Hababam Sınıfı UyanıyorRıfat Ilgaz · Elele Yayınları · 0556 okunma
·
379 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.