Müslümanlarınn verdiği soğuk savaşın (propaganda savaşı) sıcak savaşla paralel bir şekilde yürütüldüğünü görmekteyiz. O devirde Arapların, savaş ve çatışma neticelerini bildiren resmi yayın organları söyledikleri şiirler ve kasidelerdi. Araplar şiir ve kasideler yoluyla bu olaylan öğrenirler ve bu olaylar hakkındaki hüküm ve görüşlerini bildirirlerdi.
Müslümanlara göre durum farklıydı. Onlara göre haber kaynağı Kur’ân-ı Kerim’di ve olaylar hakkındaki hükümler .onunla
verdirdi. Müslümanlar Hz. Muhammed’e (s.a) inen vahiy, kendileri için bir eğitim ve öğretim kaynağı haline geldikten sonra, şiir
ve kasidelere önem vermez olmuşlardı.
Müslümanlar için şiir sadece, Kur’ân-ı Kerim’e inanmayan
düşmanlara cevap vermek açısından önem taşımaktaydı. Bu yüzden müslüman şairler, hangi alanda olursa olsun, hiçbir beis görmeksizin şiir ve kaside savaşına girmişler, şiirlerinde Arapların gelenekleri itibariyle önem verdikleri değerlerden bahsedip, İslami değerleri ve düşünceleri ortaya koymuşlardı. Düşmanlarını
rencide eden Arap tekerlemeleri ve atasözlerini bütün şiirlerinde
işlemişlerdi.
Günümüzde İslâmî hareketinin, girmiş olduğu askeri mücadelenin yanı sıra, basın ve yayın konusunda da hakkını vermesi
kaçınılmazdır. Dünya savaşının bugünkü konumu basın-yayın
savaşı şeklindedir.
İnsanlann, İslâmî hareketin basın ve yayma güvenmesi, harekete güvenmeleri anlamına gehr. Onlar cihad hareketine bu hareketin radyoları, dergileri ve gazeteleri yoluyla hüküm verebilirler.
Davanın ilk günlerinde, yegane olmasa bile, en büyük basın-yaym organı şiir ve kasidelerdir. Bugünkü durumumuz ise öncekine nazaran çok daha değişiktir.
Günümüzde basın-yayın organları çok geniş bir alam kapsamakta olup, çok çeşitlidir. Bunların içinde şiir, sadece çok küçük
bir boşluğu doldurmaktadır. Şiirin haricinde konferanslar, hutbeler, makaleler, hikayeler, romanlar, siyasi yorumlar, haber eleştirileri, marşlar ve ilahiler, sinema ve tiyatrolar gibi daha birçok
şeyler vardır. Bunların hepsinin, basın-yayın ve propaganda alanında çok büyük etkilerinin olduğu bilinmektedir.
Radyo, televizyon, gazete, dergi, kitap ve video gibi kitle iletişim araçları vardır. İnsanların kalplerine, akıllarına ve fikirlerine doğrudan doğruya etki eden, onların inanç ve düşünce yapışım
oluşturan unsurlardır.
Mücadelenin başarılı olması için, o mücadeleyi savunan basın-yayın organlarının başarılı olması gerekir. Basın-yayın organları başarılı ve güvenilir olduğu sürece, mücadelenin başarılı olduğuna hüküm verilebilir. Bu çok önemli bir çalışma ve dikkat
isteyen, büyük öneme haiz bir faktördür. En büyük emelimiz,
İslâmî hareketin bu dalda ihtisas sahibi ve yaratıcı özelliğe sahip
kimseleri yetiştirmesi için çaba sarfetmesidir. Böylece, insanların
duygu ve düşüncelerini etkileyen faktörü elde etmiş, üzerine cihad binasını inşa edecek bir temel atmış olur.