Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kur'an'ın az önem verdiği hususa biz de az önem verir o konuda aşırıya kaçmayız. Mesela, Hz. Peygamber'in "İsra ve miracı" meselesine dair Kur'an'da tek bir ayet vardır. Elbette bu mesele, önem bakımından tam bir sureyi oluşturan savaş­lar gibi değildir. Peygamber'in doğumu meselesine Kur'an hiç temas etme­miştir. Böylece işaret etmiştir ki, bu meselenin İslami hayatta hiçbir önemi yoktur. Zira İsa'nın doğumuna bir mucize bağ­landığı halde, Hz. Peygamber'in doğumuna böyle bir şey bağlanmamıştır. Keza, Peygamber'in doğum yıldönümünde Müslümanlann vacip ya da müstahap tarzda bir ibadet yap­maları istenmemiş ve doğum böyle bir amelle irtibatlandırımamıştır. İşte bu, şaşmaz kıstastır. Çünkü Kur'an, inancın temeli, di­nin aslı ve İslam'ın kaynağıdır. Sünnet ise ancak onu açıklayı­cı ve izah edicidir. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz bu Kur' an yolun en doğrusuna iletir ... ", " ... Şimdi AI­lah'tan size bir ışık ve apaçık bir ilahı kelam ulaşmıştır ki onunla Al­lah, kendi rızasını arayan herkese kurtuluşa götüren yolları gösterir, rahmetiyle onları karanlığın derinliklerinden aydınlığa çıkarır ve dosdoğru bir yola yöneltir", " ... Nitekim sana adım adım her şeyi ol­duğu gibi açıklayan, bir doğru yol bilgisi, bir rahmet ve Allah'a yü­rekten boyun eğenlere müjde olarak bu ilahı kelamı indirdik." Bu ayetlerde anlatılmak istenen şudur: Yüce Allah, dinin sağlam bir esasa dayanması için gerekli olan prensipleri orta­ ya koymuştur. Kur'an, İslami hayatın ihtiyaç duyduğu tüm genel prensiplere, ya doğrudan veya ictihat (istinbat) yoluyla kaynaklık etmektedir. Nitekim ilk halife Hz. Ebu Bekir'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Devemin yuları kaybolsa elbet­te onu Allah'ın kitabında bulurum!"
·
179 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.