Bu eserin incelemesini yazarken, kitabın isminin nereden geldiğini açıkladığı ilk kısma atıf yaparak başlamak en iyisi olacaktır. Aslında isim Kenneth Jinghwa Hsü'nün Newton Neden Çinli Değildi ? başlıklı veda dersinde anlattığı bir konuşmadan gelmektedir. O kısmı okursak Çin yerine Türk koysak aşağı yukarı benzer neticeler elde edilebilir. Özellikle o dönemleri baz almak gerekirse. Bu demek değildir ki şuan geçerli değildir diye. Şuan bile benzer durumlar aşağı yukarı geçerlidir. Eserde farklı farklı konulardan bilgi alabilirsiniz. Celal Şengör'ü biraz izleme veya okuma yapmış olanların aşina olduğu şeyleri kitapta bulacakları kaçınılmazdır. Celal Şengör'ün belki de eserde en dikkat çekici ve alınması gereken bilgi kanımca şudur ki ''Büyük adamlara saygı duymak onların her dediğine inanmak demek olmamalıdır.'' Eleştirel bakış açısına sahip olmak, gelişim gösterebilmenin belki de en önemli temelini teşkil eder. Bir bilgiye, bir kişiye körü körüne takip etmek, o bilgiyi alanı geliştirmek bir yana dursun, ancak geriye götürür. Kimse kimseyle her konuda %100 aynı fikirde olabileceğini düşünmüyorum, herkesin aynı fikirde olması gerektiğini de, tam tersine fikirde çeşitlilik yaratıcılığı arttıracağı kanaatindeyim. Benim bu durumda olmazsa olmazım akılcılık, gözlemlenebilirliğe dayanabilmesi. Yani eserde de bahsedildiği gibi biri bana düz dünya düşüncesiyle gelince ben pek ciddiye alamıyorum. Daha kendi alanımdan gitmem gerekirse birisi bana Lozan 2023 de bitecek deyince ben onu hiç ama hiç ciddiye alamıyorum. Fikir çeşitliliğininden kastım zırvalarla dolu bir karmaşa ortamı olmadığını belirtmek istedim kısacası. Esere geri dönecek olursak, çok beğendiğim kısımlardan biri Liepmann anısını anlattığı kısım olabilir. Özellikle o kısım muhakkak okunması gerektiği düşüncesindeyim. Eser oldukça akıcı olup, açık zihinlere katkılarda bulunabilecek pek çok bilgi varken, bunların dışında anlattığı; Anıtkabir'deki Karanlık Gece başlıklı metafizik içerik barındıran olayı ilk defa duydum ve açıkçası bununla ilgili başka bir kaynaktan da bilgi bulamadım. Olay böyle bir bilim insanın mantıklı göreceği bir olay gibi durmamakla beraber, anlatmak istediği mesajın çok iyi olması gerekçesiyle çok fazla da eleştirmek istemediğim, kararsız kaldığım bir durumdur. Celal Şengör'ü izlemiş olanların bileceği gibi Jules Verne olan hayranlığını bu eserde değinmeden edememiş ve ona olan hayranlığını da açıklayarak o konuya da değinmiştir. Bilgiye olan açlığı ve öğrenme merakını eseri okurken hep hissettim, bu kadar okumalar yapmış, gezmiş farklı farklı kaynaklardan beslenmiş birisi ve bilgi hazinesi zannımca çoğunluğa göre çok gelişmiş birisinin hâlâ öğrenme azmini sürdürmesi, benim gibi düşünenlere ancak ilham olabilir. Kitabın bir yerinde bir yakınma olarak gördüğüm Bilgiye Duyulan İhtiyaç adlı başlıkta anlattığı kısma da değinmeden edemeyeceğim. Ülkemizde böyle değerli bir bilim insanın fikirlerinden, bilgisinden yeteri kadarı yararlanmadığımızı düşünüyorum. Dünya çapında bir Jeolog olan Celal Şengör'ün belki de en az değerinin bilindiği topraklar, kendi doğduğu topraklar olan burası olabilir. Çünkü bu topraklarda cehalet öyle yüksek boyutlardaki bilginin değerinin farkında olunamıyor. İstese bilimin olduğu herhangi bir yerde, araştırmalarını sürdürüp, oraya katkıda bulunabilecekken, ülkemizde kalmayı tercih etmesi bizler için ancak büyük şans. Bu sözleri söylemiş olmam Celal Şengör'ün her dediğine %100 katıldığım anlamına gelmez, kendisinin de dediği gibi ''Büyük adamlara saygı duymak onların her dediğine inanmak olmamalıdır.'' Eserin bence anlatmaya çalıştığı önemli parçalarından biri de bilgiye değer verilmesi ve bilgiyi aramakla meşgul olan bilim insanlarına gerekli saygının, tabi bu saygının da hak eden kişilere verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Akademisyen, bilim insanı sıfatlarını alıp, hiçbir katkısı olmayanlar tabi ki bunun dışında tutulmalıdır. Maalesef ki bizim ülkemizde katkısı olmayanların büyük çoğunluktadır. Eserin bir yerinde de Disney'e değinmiş ve onun anlatmaya çalıştığı Dinozor yapıtlarının gerçekle ne kadar bağdaşmayan, popüleriteye hitap ettiği olmuştur. Bunun gerekçelerini de o kısımda bulabilirsiniz. Toparlayacak olursak bu eser, akıcı bir dille, çoğu okuyucunun kolay anlayabileceği bir üslupla yazılmış olup, bilginin, eleştirel düşüncenin önemini kendince anlatmaya çalışan kaliteli bir eserdir ve bence okunması elzemdir. Eseri okurken önyargılardan kurtulabilirseniz okuyana daha fazla faydası dokunabilir. Toplumları kurtarabilecek en önemli aracın bilim olduğunu anlatan bu kadar sade bir kitap okunmayı hak ediyor.

Newton Neden Türk Değildi?Celal Şengör · Ka Kitap · 2015275 okunma

·

208 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Thoth