İnsanların en hassas oldukları ve bu yüzden daha hissi ve duygusal davrandıkları şeylerin başında inanç gelir. Akıl bu tür tortulardan temizlenmediği sürece sapık inançlar, sapkın düşünceler ve ayinler her zaman mevcut olacaktır. Geçen günlerde bir haber okumuştum. Hindistan'da bir tarikat üyeleri, şeyhlerinin dışkısını yedikleri için öldükleri haberi veriliyordu.
Temiz bir akılla düşünmeye, gözlem yapmaya, hiçbir şeye körü körüne inanmamaya davet eden dinimiz İslam bu konuda en güzel rehberdir. Ancak farklı kültür ve inançlardan maalesef bize de bulaşan bazı hurafeler yok degildir. Zaten bütün peygamberler de bu tür inanç ve kültür yozlaşmalarını düzeltmek için görevlendirilmiş Allah'ın elçileriydi.
İnançları objektif bir yaklaşımla değerlendirmek, siyasi ve ideolojik saplantıları bir tarafa bırakarak gözlemlerde bulunmak aydın kişilerin en önemli görevidir. Başka türlü toplumu bu tür hurafe ve kültür tortularından arındırmak mümkün olmayacaktır. Maalesef kitabın yazarı da aynı hataya düşmüş, İslam gibi akla, bilime ve ahlaka önem veren bir dini diğer dinler gibi görme gafletine düşmüş, diğer inanç ve kültürlerden bulaşan hurafeleri ve IŞİD gibi sapkın bir terör örgütünü İslam'la eşdeğer görmüştür.
Avrupa'nın Medeni olarak görülen Fransa, İngiltere, İtalya vb ayrıca ABD son yüzyıla kadar Afrika kıtasını ve siyahi insanlarını nasıl köle gibi kullandığını hepimiz biliyoruz. Oysa 1400 küsur asır önce peygberimiz köleliğin tedrici olarak kaldırılması için gösterdiği çaba ve bu konudaki örnekler bilinen hakikatlerdir. Ayrıca cariyelere tecavüz zaten hiç olmamıştır. Onlarla nikah yoluyla evlenmek veya evlendirmek için emirler ve uygulamalar vardır.
Onlara: “Allah’ın indirdiğine uyun.” denildiği zaman: “(Hayır,) bilakis biz, babalarımızı üzerine bulduğumuz (ve alıştığımız âdetlerimize) uyarız.” derler. Babaları hiçbir şey akletmemiş ve doğru yolu bulamamış olsalar bile mi (onların yoluna uyacaklar)? (2/Bakara 170)
Akledesiniz diye Allah ayetlerini sizin için açıklamaktadır. (2/Bakara170)
Allah katında canlıların en şerli olanı (hakka karşı) sağır ve dilsiz olan, akletmeyen kimselerdir. (8/Enfâl 22)
Onlar sözü işitip en güzeline uyarlar. Bunlar, Allah’ın hidayet ettikleridir. Bunlar, akıl sahiplerinin ta kendileridir. (39/Zümer 18)
Ayetlerini tedebbür edip (iyice düşünsünler) ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye, (bu Kur’ân) sana indirdiğimiz mübarek bir Kitap’tır. (38/Sâd 29)
