Olayın bir tarafında Cumhuriyet rejiminin din karşısındaki tavrına direnen zümre yer alıyor. Bu zümre yetmiş yıllık cumhuriyet
tarihi boyunca din aleyhtarı tutumlarla çatıştı, dindarlara karşı uygulanan despotizme karşı koydu. Ancak bunu devletin dini istismar etmek gereğini duyduğu her dönemeçte devleti doğrulayarak yaptı. Din duygularının toplum düzenini devlet lehine ihdas
etmede ne derecede önemli rol oynadığını ispat etmeyi davasının beraatı haline getirdi. Buna kemalist din ve devlet anlayışının zıddı demek hayli zor.