Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

328 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bismillah Ve’l-hamdü lillah Bu kitabı uzun zamandır duyuyordum. Uzun zamandır İsmet Özel övgülerini laf aralarında işitmeye de alışmıştım. Bugüne nasipmiş. Kitabı bitireli neredeyse bir hafta oldu ama ben bitirdiğim kafayla kitap hakkında hiçbir şey yazamayacağımı hissettim. Bu yüzden kitaba baştan başladım ve işaretlediğim yerleri okuyup dikkatimi çeken yerleri not defterime kaydederek tekrar bitirdim. İnceleme yazmayı sadece karşı tarafa kitap hakkında bilgi vermek için yazmıyorum. İnceleme yazarken kitabın içindeki fikirler daha belirginleşiyor ve kitap kafamda daha iyi oturuyor. Öncelikle bu yazıda kitaptaki bazı bölümlerinin bende çağrıştırdığı düşünceleri de ekledim. Bu sebeple eğer benim gibi başkasının fikirlerini duyduktan sonra kitaba farklı açılardan bakamayan biriyseniz bu yazıyı okumayabilirsiniz. Eğer okuduysanız benim düşüncelerimi okumak zorunda da değilsiniz. “Böyle şey mi olur?!” tarzı bir çıkış yapabilirsiniz. Ama bunu yapmamın, yapabilmemin sebebi basit, çünkü bu benim yazım :) İstediğimi yaparım burada. İstersem İsmet Özel’in heykelini dikerim kardeşim. Ihmm ıhmm… Kusura bakmayın. Bana bir abim İsmet Özel’in mutlaka okunması, onun düşüncelerinden mutlaka haberdar olunması gerektiğini söylemişti. Hangi kitabını okuyayım diye uzun süreli bir düşünüşten sonra adını daha önce duymam (ve biraz da kısa olması) sebebiyle Taşları Yemek Yasak’ı okumaya karar verdim. İçeriği hakkındaki fikirlerimden bazıları tuttu, ama hiç tahmin etmediğim denizlerde de yüzdüm açıkçası. Etimolojik bilgilerin üzerine kocaman düşünceler inşa edişindeki uyum, varlıkları İslami bir bakış açısıyla sınıflandırması vs. hiç beklemediğim ama çok ihtiyacım olduğunu öğrendiğim bilgilerdi. İsmet Özel “Müslüman olmak ne demek?” sorusunu modern düşünce karmaşasında o kadar güzel açıklıyor ki. Kitabın başındaki “GÖZDEN GEÇMEZ GÖZDEN GEÇİRİLMİŞ BASIMIN ÖNSÖZÜ” başlığını gramer olarak da anlam olarak da çözebilmiş değilim. Ama içeriği mükemmel. Buradan birkaç bölümü size aktarayım: “Ben bu kitabı hassasiyetle yürüttüm ‘alçalmama’ faaliyetim böyle icap ettirdiği için yazdım.” (19) “Alçakgönüllü değil de yüksek, yüce gönüllü biri olarak yanımda, yöremdeki Müslümanlara onların baştan beridir ‘tenezzül etmezler zümresi’ teşkil ettikleri, inkılaplara rağmen ve inkılaplar sebebiyle ‘tenezzül etmezler zümresi’ olarak kaldıkları nazarıyla baktım.” (19) Bu cümlelerdeki başkaldırıyı görüyor musunuz? Bu “başkaldırı” daha sonraki sayfalarda da görüldüğü üzere üstün olma sebebi arayan bir faşistin tutunduğu yükselme aracı değil asla. Bu cümleler, tutarlı olmanın sağladığı içsel tatmine ulaşmış bir Müslümanın diğer din ve felsefeleri nasıl gördüğünün bir ifadesi. Ya da diğer konuşan ‘akıllıların’ cümlelerindeki aşağılığı fark etmiş bir aydının ifadesi bunlar. Her ne dersek diyelim, insan bu cümleleri kuracak bir imana sahip olmak istiyor. İsmet Özel’in bu ifadeleri her Müslümanın gıpta edeceği bir numune gibi geliyor bana. Müslüman neden kafirlerin tatmin yolları ile tatmin olsun, neden kendini bu düşüklüğe mecbur bıraksın ki? Ya da belki bundan önce sormamız gereken şudur, nasıl oldu da bu hale geldik? Nasıl oldu da ‘özgürlüğümüzü’ kaybettik? Neden ‘özgürlük’ tırnak içinde derseniz, şöyle bir alıntı yapayım size: “Özgürlük kelimesi bize ‘ÖZ’ün ‘GÜR’lüğünden sözediyor. İnsanlar sözkonusu olduğunda öz dediğimiz zaman, o insanın kendini, zâtını anlarız. İnsanlardan gayrı nesneler için asıl, esas anlamına gelir ‘öz’. Hâlis olana, cevhere öz denir. (…) Bir şeyin gür olması demek, onun bolluklu ve güçlü olarak çıkıp fışkırması demektir. Yani özgürlük insan olarak aslımızda, bizim hâlis cevherimizde, fıtratımızda bulunan şeyin fışkırması, serpilip hayat bulmasıdır. (…) Öz-ü-gür-lük insan olmanın bilincine varmak ve melek olma özentisinden, hayvan olma azabından kurtulmanın bir işaretidir.” (33) Biraz uzun bir alıntı olsa da ya ben süzmeyi beceremiyorum ya da bu cümleler kısılamayacak kadar hoşuma gitti. Galiba ikisini de söyleyebiliriz. Bu cümlelerdeki özgürlük açıklamasından sonra insanın özünün ne olduğunu ancak Kur’an-ı Kerim’den ve Sünnet-i Seniyye’den öğrenilebileceğini söylüyor. Amennâ. Burası benim çok hoşuma gitti. Yani kısaca İsmet Özel kişinin sadece İslam ile insan olabileceğini söylüyor. O zaman ‘insan’ olduğu için diğer düşüncelerin içi boş geliyor asıl Müslümanlara. Hadis-i Şerif’te de imanın tadını almak için üç vasıftan söz ediliyor. Bunlardan üçüncüsü: “Allah kendisini küfür bataklığından kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi, ateşe atılmak gibi çirkin ve tehlikeli görmek.” (Buhârî, Îmân 9, 14, İkrah 1, Edeb 42) İşte imanın tadını almak için böylesi bir düşünceye sahip olmak gerekiyor, bu da kitapta geçtiği üzere ‘tenezzül etmezler zümresi’ içine dahil olabilmekle olur zannımca. Bir Müslüman kafirlere ‘tenezzül etmez’. Bunu ileriki bölümlerde şöyle ifade ediyor İsmet Özel: “Size huzur verdim diyenler bizden ne aldıklarını da söylesinler. Onların sahte huzurlarıyla avunmadığımızı, çanak yalamaktan hoşnut olmayacağımızı ve surat asmak hakkımız dediğimizi bilsinler.” (312) Bu cümleler üzerine herkes günlük yaşantısında tefekkür ederek derinleşebilir, derinleşmelidir bence. Onların tatmin olduğu neyler bizi de tatmin eder olmuş? Onlar gibi mi eğleniyoruz? Kadir gecesini ihya etmek bizim içimizde hangi tellere dokunuyor? Düşüncelerimiz ne zaman bizim için yeterli seviyeye ulaşıyor? Bir iş ahirete kalınca içimizde boşluk oluyor mu? (“Müslümanlar yalnızca bu dünyaya karşı öte dünyadan, sonraki dünyadan bahsederken kendi düşünceleri bakımından tutarlı olurlar.” Syf. 177) Daha fazlasını siz düşünün. Biz ‘tenezzül etmezler zümresi’ isek eğer, ne demek oluyor bu? Nasıl oluyor? Bu gibi sorulara kitapta birçok cevap veriliyor, ama bence her zaman bu yapbozun geri kalanını bizim çözmemiz lazım. İşte İsmet Özel’in bize kazandırdığı bu, bulunduğumuz durumu sorgulamamızı sağlıyor. “Eğer bizi kuşatan yaşama şartlarının meşru olduğunu kabul edecek olursak kendimizi kâfirlerden ayıracak özelliklerimizi kaybedeceğiz.” (26) “Müslüman olmanın ayırıcı vasıflarında elde edeceğimiz kesinlik bizi özgür kılacak şeydir.” (manen) (37) “İlk anlayacağımız şey bizi güçlendirecek şeyin Batı’yı güçlü kılan şeyler olmadığıdır.” (52) “Biz neyin lehimize neyin aleyhimize olduğunu İslam dışı sistemlerin kabullerinden öğrenemeyiz.” (290) Batı’nın fikriyatının her yeri kuşattığı günümüzde ne olduğumuzu bilmemiz gerekiyor. Yoksa İsmet Özel’in dediği gibi kendi özelliklerimizi kaybedeceğiz. Bundan önce bu bizi kuşatan fikriyatı, yani modernizmi tanımamız gerekiyor. “Müslümanların İslâm’ı va’zetmek diye bir meseleleri varsa, sanıyorum bunun en isabetli ve tesirli yolu bâtılın ne olduğunun tesbitinden geçiyor.” (294) İsmet Özel bize birçok açıklama yapıyor, birçok şeyler öğretiyor, doğru. Ama dediğim gibi onun bize kazandırdığı en güzel şey doğru soruları sorarak bizi uyandırması. Bu sanıyorum şair olmanın ince düşüncesinden gelen bir yetenek. Eğer “Taşları Yemek Yasak ismi ne demek açıklamadın?” derseniz, bence bunun cevabını da herkes farklı verebilir. Kitabın sonunda şöyle ifade ediliyor: “Eğer herhangi bir şey insanların istifadesine açıksa ancak istifade edildiği kadar o ‘şey’ olur, o şeyden istifade edilmezse artık o taştır ve gerçekten onu istifadeye konu etmeksizin kullananlar taş yemiş olurlar.” (314) İsmet Özel okumak, insana özel hissettiriyor. Ama bu düşünce beni rahatsız ediyor. Özel hissetmek taş mı yoksa dünyalık mı bilmiyorum. Belki de ikisi aynı şeydir. Belki de İsmet Özel’in bize hissettirdikleri bizi bir yola sokabilecek bir “şey” dir, ama bizi “özel” hissettirdiği oranda taş ziyafetine dönüşür. Bu korku bende yok değil. Kesin bildiğim şu ki beni taşlarımla gömmeyecekler. Buna göre mevzi almalıyım. Daha sonra görüşmek üzere, vesselam. Ve’l-hamdü lillahi Rabi’l-alemin.
Taşları Yemek Yasak
Taşları Yemek Yasakİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20213,252 okunma
··
388 görüntüleme
Ahmet Mücahit okurunun profil resmi
Kâfirlerle diyalog konusuna onlardan bir şey alıp almama konusuna da bir İsmet Özel cümlesi bırakalım Fatih Abi: "Kâfirlerle diyalog palavradır..." Cuma Mektupları - İsmet Özel... Yazı Muhteşem Olmuş Ellerine Sağlık :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.