Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

407 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Merhaba sevgili okur, Mantık Al-Tayr, kuşların dili demekmiş efenim. Tam olarak da öyle bir kitap zaten. Kuşların dilinden… Bir ya da iki ay gibi bir süredir ismini çokça duymaya başladım Feridüddin Attat’ın, daha öncesinde ise hiç duymamıştım. Mesnevi’de Mantık Al-Tayr’dan alınmış iki hikaye olduğunu öğrenince ilgim daha da arttı. Mesnevi okuyormuş hissi de yaşamadım değil ama tabi Mesnevi başka,bu bambaşka bir eser. Çevirmeni böylesi zor bir eseri dilimize kazandırma gayretinden dolayı tebrik ediyorum. Çok zor bir işe kalkışmış. Gel gelelim minik bir eleştirim olacak. Eserde kullanılan kelimeler eserin karakterine uygun düşmüyordu. Sorunum kelimelerle değil kesinlikle ama tasavvufi bir edere de “Rahman ve Rahim Tanrı adıyla” girişi biraz garip geldi. Tekrar söylüyorum, dileyen Tanrı desin dileyen Allah desin. Orası beni ilgilendirmez, derdim kelime ile değil ama eserin karakterine uygun seçim yapılmalıydı diye düşünüyorum. Bunun dışında fark ettiğim birkaç şey daha oldu. Yalnız bir ay içerinden iki çeviri sorunu yaşamam benim açımdan hiç hoş olmadı. Bu eseri de bir çeviriden daha okumayı düşünüyorum. Genel olarak beğenerek okudum. Kendime dersler çıkarmaya gayret ettim. Söyle bir dönüp düşündüğümde ilk aklıma gelenler: dertten şikayet etmemek ve susmak. Herkese tavsiye ederim efenim. Keyifli okumalar. *****Alıntılar***** *** İki alemde de zerre zerre onu arasan, bulduğunu sansan, bu bilgi, bu buluş, vehminden başka bir şey değildir. Ne bilir, ne tanırsan, o senin anlayışındır, Tanrı değil! *** Felek nedir? Baş aşağı dönmüş… Kararsızlıkta karar kılmış bir şey! *** “Tanrı mekrinden emin olma.” Hükmünden korkuyorum… Korkuyorum ama, “Tanrı’nın rahmetinden ümit kesmeyin.” ayetinde de bana bir ders, bir ümit var! *** Bütün âlemde kendisine bir hemdem bulamadı, bir mahreme nail olamadı da kendi içine gömüldü gitti. *** Dost, kötü günde belli olur… İyi gündeyse yüz binlercesi bulunur. *** Tanrı tapısında hiçbir şeyin olmasa bile, düşkünlük değildir bu; az kıvran, az üzül! Burada daima bilinen, sevilen zahitliği satın almazlar; hiçi de satın alırlar, ona da bir değer verirler! *** Rahmet, doğmuş bir güneştir… Işığı, bütün zerrelere yayılmıştır. *** Yolda yüz binlerce hikmet vardır. Bir katrenin bile rahmet denizinden payı vardır. *** Gözyaşı, gönül sırlarının cilasıdır… Tıka basa doymak nedir ya? Gönül pası. *** Herkesin nasibi bir lokma ekmek olduktan sonra, onları biriktirip yığmak faydasız bir şey! *** Âlemden bir çok şey gördün tut… Bırak, canını feda et; alemde ne namın kalır, ne nişanı! Birçok şey bile görsen, hiçbir şey görmemişe dönersin… Daha ne kadar söyleyeyim? Az üzül! *** Azizim, insan vaktinin değerini bilmeli… Dünyada bundan daha iyi bir şey bilmem ben! Vakte dikkat etmek, fırsatı ganimet bilmek gerek ki, tanrı tapısına varasın, hemencecik devlete erişesin! *** Bilmez misin ki, ömrün uzun olsun, kısa olsun, iki soluktan ibarettir. Bu keder, bu yas niceye bir? Bilmez misin ki, her doğan ölür; toprağa girer ve her var olanı yel alır götürür! *** Öyle sıkı sarılmadın mı, bu dünyanın murada erişmesi de bir an içinde geçip gider, muratsızlığı da! Ne varsa, ne yoksa o bir solukluk zaman içinde geçer gider; ömür de o soluğu bile almamış gibi sona erer! *** Muradına ermişsen, başın bu yüzden yücelmişse, bir solukluk murat almayla bu derece böbürlenme! Yok… öyle değil de muratsızlıktan halin harap kalmışsa, yine ağlayıp inleme. Çünkü bu muratsızlık da bir sarhoşluk müddetinden ibarettir! Bir mihnete düşer, bir zahmete ugrarsan, bu yüceliğine alamettir, hor hakir olmana değil. *** Pergel gibi bütün alemi dönüp dolaşan gönül huzuru, tek bir noktadan ibarettir ama, ondan da kimse bir nişan bile veremez. … Aradım taradım ama, bu derde bir deva bulamadım ben. Gönül istirahati, insana yüz göstermez vesselam! *** Kul ,sınanma zamanı belli olur… *** Cihan mülkünün merkezi gayrettir; can kuşunun kanadı himmettir. *** Himmete sahip olan, mert olur… güneşe benzer; yücelerde küçük görünür. Mücevherler gibi himmetin yüce olursa, işte o zaman altın üstüne konur; orada yer bulursun! *** Varlıktan gönlü çekmek ve ölmek…her babayiğidin de harcı değil! *** Sen ayıp gören gözle ayıp aradıkça, gaybı nereden göreceksin? Yürü; başkalarının ayıbından dilini kes de, iki alemde de makbul ol! *** Yaralıysan, âlemden dem vurma. Yaralarını dağla; sesini bile çıkarma! … Dert meydanında gönlünü dağla. Gönül ehli, eri dağlarından tanır! *** Sayı çok da olsa, azda olsa, bu yolda birlikte birleşir, hep bir olur. Her sayı, birin bir kere daha tekrarlanmasından ibarettir zaten. Sayı çok olsa da, her sayıda daima o bir vardır. O bir sayısı boyuna tekrarlanır da tamam olur. *** Yok ol da, varlığın ardından gelsin, erişsin. Sen varken var olan, sana nasıl gelir, ulaşır? *** İş gerek, söz değil. *** Şu dinlemenin söylemeden ne kadar yüze olduğunu bilseydim, hiç ömrümü sözle telef eder miydim? *** Nefis, her an biraz daha semirmede… Islah olmaya hiç yüzü yok! … Sen de ey gönül, öğüt tut. Önünde bela girdabı var. A kişi, gönlü uyanık ol, ardında ölüm var! *** Ben bu birbirinin kötülüğünü isteyen topluluğa boş verdim… Adamı ister iyi taksınlar, ister kötü! Övdüğüm, ancak yüce himmetimdendir ve bu da yeter bana. Ruhumun gıdası, aynı zamanda cismime de gıda oluyor. Bu kafi! *** Kimdir benim gibi tek ve tenha kalan; denizin de dibine daldığı halde susuz ve dudakları kupkuru bulunan? Ne kimse sırdaşım, ne kimse hemdememim. Ne derdime dert ortağı var, ne sırrıma mahrem! Ne zahmete girip kimseyi övmeye meylim var, vine karanlıklardan ruhuma bir kuvvet! Ne kimsenin gönlündeyim, ne kendi gönlümden haberim var. Ne iyilikteyim, ne kötülükte! Ne yalnızlığa bir an sabrım var, ne gönlümde halktan uzak kalma sevdası!
Mantık Al-Tayr
Mantık Al-TayrFeridüddin Attar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20194,781 okunma
·
436 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.