Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Geçmişi değiştirmek ister miydiniz?
Asimov Sonsuzluğun Sonu'nda bu soruya "evet" cevabı verilirse neler olacağını anlatıyor. Bu soruyu hiç bu kitaptaki bakış açısıyla yorumlayanı görmemiştim şu ana kadar. Soluk kesici bir deneyimdi. Kendilerine Sonsuzlar denilen insanlar, zaman yolculuğu aracılığıyla insanlık tarihinde gezintiler yapar. Zaman yolculuğu için bir çeşit kazana binerler ve kontrol panelinden gitmek istedikleri yüzyılı seçerler. -Asimov'un insanlığın geleceğine dair bir iyimserliği de göze çarpıyor bu noktada: 125000. yüzyıllardan bahsetmektedir.- Bu yüzyılların geleneklerini, atmosferini detaylıca gözlemler ve raporlarlar. Yüzyılda olmuş olaylar detaylarıyla veritabanlarına kaydedilir. Sonra, mesela bir atom savaşı gibi felaketleri tamamen ortadan kaldırmak ya da insanlığın daha faydasına olduğunu düşündükleri bir yıla ertelemek için o atom savaşına giden neden sonuç zincirini çıkarırlar ve zincirdeki bir nedeni değiştirirler. Böylece olayların seyri başka şekilde olur. Bu şekilde ölümcül salgınları, kıtlıkları, atom savaşlarını, soykırımları engelleyebiliyorlar. Kulağa harika geliyor değil mi? O kadar harika olup olmadığını, değiştirilen gerçeklikte neler olduğuna bakarak anlayalım: Değiştirilen gerçeklik önceki gerçekliğin yerini alıyor. Yani her bir değişiklikle birçok insanın hayatında değişimler oluyor. Mesela kitabın bir yerinde, atom savaşının zamanını değiştirmek için nükleer silah teknolojisini yaratan insanın, üniversitedeki bir dersi almasını engelliyorlardı. O derse girmediği için mevcut bilgilerini oradaki bilgilerle birleştiremediğinden nükleer silahlara giden düşünce zincirini hiç oluşturamıyordu. Kitaptaki açıkça ortaya koyulmuş neden sonuç zincirleri insana kendisinin şimdiki gibi oluşunun da aslında ne kadar hassas ve çok çok çok küçük olasılıklı olduğunu hatırlatıyor. Mesela ben, nasıl şu anki halimdeyim? Aslında bu sorunun en detaylı ve en doğru cevabı ta Big Bang'e kadar uzanmalı ve tüm o neden sonuç etkileşimlerini açıkça ortaya koymalı. Hadi bir genel bakış atalım: Evren, bildiğimiz ve gözlemleyebildiğimiz HER ŞEY, bir zamanlar -zaman var mıydı ki- küçücük, bir atomdan bile küçük bir noktanın içine sıkışmıştı ve her şey bir patlamayla saçıldı. Saçılırken önce atomaltı parçacıklar, sonra da atomlar oluştu. Sonra atomlar soğudu ve gazlar uzay boşluğunda bir araya gelmeye başladı. Bu gaz topluluklarının yoğunlaşması, sıkışması ve ısınmasıyla yıldızlar oluştu. Ve bu yıldızlar milyonlarca yıl çevrelerinde dönüp duran gezegenlerle varoldu. Sonra patladılar ve içeriklerini uzaya saçtılar. Birkaç yıldız neslinden sonraysa sıkışan gazlardan bizim yıldızımız Güneş ve Dünya meydana geldi. Ve yaşam başladı. Ve yüzmilyonlarca yıllık evrimle insan evrildi. İnsana gelene kadar bile ne kadar çok detayı atladığıma bakın. Ve bana kadarki yüzlerce nesildeki insanların sadece birinin bile başka biriyle çiftleşmesiyle veya hiç çiftleşememesiyle soyağacının kalanı tamamen değişecekti ve ben hiç varolmayacaktım. Bu insanlardan herbirinin hayatındaki bu kararı etkileyebilecek milyonlarca etkeni düşünün. Tabi bir de babamın milyonlarca sperminden sadece birinde oluşabileceğimi de hesaba katmalıyız. Aslında her birimiz ne kadar da olasılıksızız. Peki bunları neden anlattım? Hem kitaptaki geçmişi değiştirme olgusunun sonuçlarını daha iyi kavrayabilelim diye hem de kendinizin ve sevdiklerinizin varolmanızın ve varoluşlarınızın kesişmesinin ne küçük bir olasılıkla mümkün olduğunu anlamanıza küçük bir katkıda bulunmak istediğim için. Evet, Sonsuzlar geçmişi inceliyor, neden sonuç zincirlerini bir güzel ortaya döküyor ve insanlığı kurtarıyorlar, mı acaba? Aslında böyle bir gücün insanların elinde olmasıyla doğabilecek sorunları tahmin etmişsinizdir. Mesela bir kötü şeyi gerçeklikten kaldırmak için yapılan değişiklik, bazı insanların yaşam sürelerini uzatıyor fakat bazılarını da kısaltıyor. Bazı çağların hiç yaşanmamasına sebep olabiliyor. Hatta, benim için en soluk kesici noktalardan biriydi: bazı eserlerin hiç yaratılmamasına neden olabiliyor. En sevdiğiniz kitap cümlelerinin hiç yazılmamış olduğunu düşünün. En sevdiğiniz filmin hiç çekilmediğini ve en önemlisi en sevdiğiniz insanların hiç varolmadığını veya varolsa da onlarla hiç tanışamayacağınızı. Geçmişi değiştirirsek istediğimiz şeyleri meydana getirebiliriz ama bunu yaparken sevdiklerimizden de ödün vermemiz gerekir. Kitapta Yaşam Şemacıları-değişikliklerin insanların hayatlarını nasıl etkileyeceğini hesaplayan Sonsuzlar- her değişiklikle yaratılacak yeni Gerçeklikte bir kitabın birçok versiyonu olduğunu buluyordu mesela. Eserlerin her olası gerçeklikteki halleri ve değişimlerle kaybedilen halleri Sonsuzluğun kütüphanelerinde duruyor ama tabii Gerçeklikte değil. Bunlar bir yana, Sonsuzlar kendi zamanlarından mutlak surette koparılan insanlar. Bir insan Sonsuz olmak için seçildiğinde, Gerçeklik değiştiriliyor ve ailesi bildiği insanlar onu tanımıyor bile artık. Bunun sonucunda Sonsuzların birbirlerine ve kendilerine itiraf edemedikleri 'yüzyıl özlemleri' oluyor. Kendi yüzyıllarına, hiç olmazsa kendilerininkine yakın yüzyıllarda yaşamak istiyorlar. Alıştıkları çağı ve insanları istiyorlar. Dolayısıyla onlar, bir çağa veya zamana ait olamayan insanlar. Sonsuzluğun sunduğu nimetler hiç göz ardı edilebilecek gibi değil. Tarihin kanlı sayfalarını sessizce temizleyebiliriz, yakılıp yıkılan kütüphaneleri kurtarabiliriz. Fakat, Gerçekliği değiştirmek şakaya gelmiyor çünkü değişen gerçeklik giderken yanında kendisine ait iyi insanları ve bu insanların yarattığı eserleri de götürüyor. Bir yandan kötülükler azalırken diğer yandan iyilikler de yok oluyor yani. Bu dengeyi kim kuracak? Böyle tanrısal bir aracı kimler kullanmalı? Kimin yargılarına göre hangi değişikliğin daha iyi olduğunu anlayabiliriz? Bu konuda tamamen doğrudur diyebileceğimiz bir insan görüşü mevcut mu? Birileri tanrı rolüne bürünmeli mi? Sonsuzluğun rolünü düşündüğümüzde, kontrolcü bir ebeveyne ne kadar çok benzediğini anlıyoruz. Çocuğunun hatalar yapmasına izin vermeyen ebeveyn, onun gelişimine de ket vurmuş oluyor aslında. Çünkü çocuk kendi hatalarından dersler çıkarmalı ve bu dersleri birbirleriyle bağlantılayarak adım adım kendini inşa etmeli, hayata hazırlamalı. İnsanlık da böyle. Hiç hata yapmazsa hangi hatanın sonucunun ne olduğunu asla bilemez ve refleksif davranamaz. Böylece gelişimi gittikçe yavaşlar ve en sonunda evrilmeyi bırakır, yüzlerce yıl hep aynı seviyede kalır. Kitapta şöyle ifade ediyor bunu Asimov: "Sonsuzluk, Gerçeklikteki felaketleri çözerken, aynı zamanda zaferleri de yok ediyor. İnsanlığın daha yüksek aşamalara gelebilmesi için büyük sınavlarla karşılaşması gerekir. Tehlike ve tedirgin güvensizlikten insanlığı daha yeni, daha yüksek zaferler kazanmaya iten bir güç doğar. Bunu anlayabiliyor musun? Sonsuzluk insanı kuşatan tuzakları ve sefaleti bertaraf etmekle onun kendi iyi ya da kötü çözümlerini bulmasını engelliyor, zorluklardan kaçarak değil, zorlukları zapt ederek ulaşılabilecek gerçek çözümlerini," Hayattan kopuk bir konu gibi gelmiş olabilir şu an Sonsuzluk size. Zaman yolculuğu mu bulundu ki bunun etkilerini tartışıyoruz diyebilirsiniz belki. Fakat burada odaklanmamız gereken ve Sonsuzlarda da olan itki duygu aslında insanlığın hatalarını kabul edemeyiş değil mi? Hata yaptığımızı kabul edemezsek eğer, hatalarımızın sonuçlarına da katlanamayız, onlardan ders çıkararak bilincimizi de genişletemeyiz. Bu insanlık tarihinde nasılsa, zihinsel yolculuğumuzda da öyle. Hatalarımızı kabullenelim ve yükselmek için onları birer basamak olarak kullanalım. Herkese iyi okumalar, buraya kadar okuduysanız zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederim.
Sonsuzluğun Sonu
Sonsuzluğun SonuIsaac Asimov · Monokl · 20152,283 okunma
··
2.282 görüntüleme
Kayaberk İpek okurunun profil resmi
Birçok yabancı-yerli platformda
Isaac Asimov
Isaac Asimov
evrenine giriş kitabı olarak nitelendiriliyordu bu kitap. Ben de bu amaçla okumuştum ve hayran kalmıştım. Asimov, gerek karakterleriyle -özellikle Harlan-, gerekse felsefesiyle sonraki kitaplarına zemin hazırlarken tüm insanlığın belki de en büyük merakı ve hayali olan ''sonsuzluk'' kavramını farklı bakış açılarıyla ele alarak ortaya kült bir eser koyuyor. Muazzam bir hayal gücü, kusursuza yakın bir anlatımla birleşince ortaya böyle bir şey çıkmaması imkansız. Ayrıca insanlık için böylesine kompleks bir temayı ve kitabı gayet anlaşılır ve temiz ele almışsın. Okurken çoğu şey gözümde canlandı, çok keyifliydi. Emeğine sağlık. ^^ ''Eğer bir toplum hata yaparsa sadece kendini etkilemez, sonraki toplumların da bundan etkileneceğini unutma.''
Ziya okurunun profil resmi
Güzel yorumun ve zamanını ayırdığın için teşekkür ederim:) Dediklerine de tamamen katılıyorum. Ele aldığı sonsuzluk ve zaman yolculuğu kavramlarının hayalgücünü gıdıklayıcılığı bir yana, kitabın kurgusu öyle incelikli ve tahmin edilemez ki...
Ziya okurunun profil resmi
İncelemeyi okuyan herkesten özür diliyorum. Yazarken bazı kısımların kaybolduğunu sanarak aklımdan kalan halleriyle yeniden yazmıştım. Sonra da birbirine cok benzeyen paragraflarla dolu bir inceleme ortaya çıkmış.
Kayaberk İpek
Kayaberk İpek
'e çok teşekkür ederim, söylemeseydi hiç fark etmeyecektim. Okuyan herkesin zaman ve zihinsel çaba israfına sebep olduğum için özür dilerim tekrardan. -metin iki katına çıkmıştı ve kurgu birbirine geçmişti- İyi okumalar.
M okurunun profil resmi
Çok güzel yazmışsınız.
Ziya okurunun profil resmi
Teşekkür ederim:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.