Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

206 syf.
·
Puan vermedi
kitaphaber.com.tr/yazarindan-okur... Yazarından Okura Mektuplar ve Mektupların Gizli Dünyası 25.04.2022 10:02 - Ülker GÜNDOĞDU Mektuplar insanlığa neleri taşır? Mektuplar insanlığın hangi özelliklerini canlı tutmaktadır? Mektuplar dünyayı, insanı, hayatı, geçmişi ve geleceği nasıl anlatır? Kimler, niçin mektuplar yazmış? Siz kimden mektup almak isterdiniz? Tüm bu sorular bizi bir yere götürse de mektuplar hakkında büyülü bir dünyayı keşfetmeye yeterli değildir. Mektupları en çok mektuplardan oluşan bir kitap anlatabilir. Bu türden bu güne kadar sayısız kitap yazılmış, yazılmaya da devam etmektedir. Bizim söz konusu türden, bize gelmiş bir mektuplar silsilesi olarak gördüğümüz eser; Ali Ural'ın Posta Kutusundaki Mızıka. Mektuplar; sayfalara yansıyan; hasret, umut, özlem, acı, aşk, sevgi, merhamet gibi en saf ve derin duygular, mektubun üstlendiği misyonun ne kadar ağır olduğunu da göstermektedir. Çeşitli şekillerde çeşitli amaçlarda gönderilebildiği gibi bazen tarihe tanıklık noktasında da geleceğe çok önemli unsurlar taşıyabilir. Özellikle dünyaya mal olmuş isimlerin mektuplaşmalar… Eflatun iyi mektup yazamasa da Cicero en bük mektup ustasıydı. Vazgeçilmez yaşam belgeleri olan Mozart'ın sırrı; üç bine yakın mektubunda müziğin sırrı olarak gizlendi. Van Gogh'un tablolarının öyküsü altı yüz elli mektuba sığdı. Goethe, Schiller, Dostoyevski, Puşkin, Byron, Keats, Abdülhak Hâmit, Ahmed Hâşim, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Ziya Osman Saba mektupların unutulmazını yazdılar. Voltaire, on sekiz bin mektubuyla Avrupa'ya altmış yıl boyunca seslendi. Ya günümüzde? Mektuplardan İnsana Neler Geçer İnsan insana mektuplar ile hangi öğüdü veriyor? Misal, Valery'nin öğüdü şöyle; "Yalnız değer verilen insanlardan çekinmeli," Valery, bu sözü ile ne anlatmak istiyor? Sevgili okurları için dostça önerilerde bulunan mektuplar; size verdiği değeriyle insanlığınızı hatırlatma ve yaşatma arzusunu taşımakta olduğunu anlamışsınızdır. Eski yeni içinde duygu, düşünce, his mızıka ne taşıra taşısın usta elin yazdığı samimi bir dost mektubundan daha değerli ne olabilir? İnsanlığa mektuplar bırakmak isteyen değerli bir ustanın aşkla dokunuşlarıdır bu eser. Değer kelimesinden değerlendirmek sözcüğü türetildi. Değerlendirmeye aldığım usta eli ile yazmışmış bu eser öncelikle; içsel bir serüvenin terennümü gibi… Ali Ural'ın, Posta Kutusundaki Mızıka adlı eseri ve bundan önce okuyup değerlendirmeye çalıştığım, Raf Ömrü adlı deneme eseri ve bundan sonra okuyup incelemeye alacağım: Güneşim Önünden Çekil, Ay Tiradı, Bisiklet Dersleri, Ejderha ve Kelebek, Makyaj Yapan Ölüler, Resimde Görünmeyen, Satranç Oynayan Derviş ve Tek Kelimelik Sözlük adlı deneme eserlerini okura hakkıyla tanıtmak ve nitelikli bir okuma gerçekleştirmelerine katkı sağlamak amacıyla değerlendirmelerde bulunmak ve okunan eserlerin kritiğini yapmak benim için çok önem taşıyor. Ali Ural ismi benim için çok yeni fakat edebiyat camiası için köklü bir isim. Ortaya koyduğu eserlerle bir okul gibi. Ali Ural'ın okuduğum eserleri hakkında yazmak, Ali Ural'ın kültür dünyamıza kattığı değerler üzerine olabilir. Sevgili Dost Hitabının Muhatabı Olarak Okurlar Posta Kutusundaki Mızıka adlı eserle Ali Ural, okuruna Sevgili Dost, hitabıyla seslenir. Mektuplarında; insan ruhunun zarafetinin değerini, yeniden hatırlatma amacı güder. Ali Ural, zarif titreşimler, zengin kişilikler ve türümüzün en önemli özelliklerini ve anlatım örneklerini sergilediği altmış bir mektup kaleme almıştır. Kaleminden dökülen sözü değil de adeta ruhudur. Okura, insana dair en önemli özellikleri hatırlatır ve sorar: Türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? Posta Kutusundaki Mızıka adlı eseri aracılığıyla, Ali Ural kendi bilgi ve birikimiyle sosyolojik ve felsefi açıdan farkına vardığı ve sahip olduğu ruhunun özelliklerini okuruna mektuplarıyla taşımak niyetindedir. Türün özelliklerinin en güzel örneklerini sunarak okura çok yönlü müzakere imkânı sunmaktadır.. Ali Ural, Harekelerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor? Sorusuyla üzerinde durduğu çıkarımları ve eserindeki fikirlerin analizi birey üzerinde olumlu sonuçlar doğurmaktadır. Bende de olduğu gibi. Her mektup iyi bir mektup mudur? Yazdıklarımız nereye gidiyor? Nelere mal oluyor? Necip Fazıl'ın "Mal sahibi bensem, bunları istemediğim, tanımadığım ve çöplüğe attığım bilinsin," diye pişmanlık duyduğu bazı yazıları için bu sözü söylemiş. Yazdıklarımızın iyi olduğunu biliyor muyuz? İleride ya pişmanlık duyarsak geri alabilir miyiz? Yazdıklarımız nereye saplanır? "Kalem sahibi" değil de "kalem esiri" olan yazar pişmanlık duyar. Şems-i Tebrîzî, sözünün çıkarımıyla soruyor, yazarın kalemi putu olur ise kalemini kırabilir mi? İstenmeyen yazılı sözlerin geri telafisi olur mu? Ağzımızdan kaçan unutulur da kalemimizden kaçan unutulur mu? Hep hatırlanır. Yazdıklarımızı saplayacağımız hedefi doğru nişan almak ve kurşun kalemleri hedefi öldürmeden atmak yazarlığın mahareti. İnsanlığın özeliklerini taşıyıp aktarmak da yazarın mesuliyeti. Mektuplara Mektuplar ve Mektupların Yansımaları Hayatın adımları bizi ölüme yaklaşırken yitirilen en önemli özelliğimizin vefa olduğunu hatırla Sevgili Dost. Vefayı ve insanlığın özelliklerinin adresini biliyor musun? Bir şehrin en güvenilir yeri olan kütüphanelerin, derin sessizliğinin bize öğreteceği özelliklerimiz vardır. Tabi bilen bilir, bilmeyen öğrensin en başta, kıymeti. Kıymet bilen ile kıymetinden fazlasını isteyen arasındaki farkı Sâdi'nin sözü açıklıyor: "Her kim ki, sevmeyerek bakarsa Yusuf'u çirkin görür." Hüner, geceye rağmen güneşi sevmekte. Oruçken su içmekte ne var! Hüner ölürken suyu reddedebilmekte imiş. "İsar" denir yani tercih yani sevgiyi tercih ederek üstün olanı göstermekteydi hüner. Ne kadar anlamlı bir hünerimiz var. Hünerlerimizin anlamına lâyıklık önemli, her noktada bu önemi anlatır Ural. Acaba "insan" denince hatırlanıyor muyuz?" Bu soru ve esere işlenmiş onlarca sorular bağlamında yazar, insanlık için insan olmanın kıymetini, önemini defalarca tekrar eder. Bu durumun farkına varmalarını sağlamak ve unuttuğu özelliklerini yeniden kazandırmak isteğiyle bu mektuplara, insanın unuttuğunu düşündüğü bütün özelliklerini işlemiştir. Mektupları okumanın sonucunda insan, kültür ve akıl ile yalnızlığında, sahip olanıyla kendini yeniden inşa etme serüvenine dahil olur okur. "Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardım etmez," Sahibini tanıyarak birinci mevkide seyahat edebilirsin. İnsanın elinden gelmeyeni bilmesi, kalbini alıp uzaklara gitmesidir. Elimden geleni yaparım," "insan ancak elinden geleni yapar ama elinden gelenin ne olduğunu bilmek gerek." diyor Max Jacob. Bugün kendine bir iyilik yap diye öneriyor, Ural. Kendime yaptığım en büyük iyilik kitap okumak. Başka yapacağım iyilik düşünüyorum kendime... Başka yapacak iyilik bulamıyorum. Nasıl yani? Evet, gerçekten ben kendime iyilik yapmaktan bile aciz mi kaldım? Evet, ya da bilmiyorum. Bu belirsizlikler içerisinde Posta Kutusundaki Mızıka eserini okudum, bitti şimdi yeni bir kitap daha açtım. Kendime bundan başka bir iyilik biçemedim. Sevgili okur, sen de bir kitap aç en güzeli. Eeserin konusu unutulan özümüzü ve dostluğu yaygınlaştıracak mektuplardan oluşur. Bu mektupları da yazarlar kaleme alacaktır. Mektuplarda anlatılan insanlığın unutulan özellikleridir. Sanatçı eserinde insani özelliklerimizin unutulduğunda doğan sonuçlar üzerinden hatırlatmalarda bulunur; doğan sonuçların nelerin değişebileceğini anlatır. Eserin edebi dili ve yazarın özgün üslubu sayesinde kitapla sıkı bir bağ içerisine girişiveriyorsunuz. Eser; üslup, dil ve anlatımıyla insanlığın evrensel olgularına hassasiyetle yaklaşır. Ortak duygudaşlık bağlamında insanları birbirine yakınlaştırıcı mesajlar taşıyarak, günümüz dünyasının çarklar arasında sıkışmış modern insanına uyarılar da taşımaktadır. Posta Kutusundaki Mızıka Ali Ural Şule Yayınları Mart 2021 206 Sayfa
Ülker Gündoğdu
Ülker Gündoğdu
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki Mızıka
A. Ali Ural
A. Ali Ural
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202019,9bin okunma
·
707 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.