Bir oturuşta okunabilecek çerez gibi bir kitap!
Yazarın hayatının belli bir dönemini kapsayan (1966-1968), Miller'ın suluboya tablolarınında olduğu minicik bir anı defteri bana sorarsanız.
Yazarın kitapta bahsettiği kişiler aslında kendisi ve o dönem gittiği bir kabarede görüp aşık olduğu bir sanatçı.
Miller'ın sanrılarla karışık geçmişle olan gelgitlerini, aşkını, yetmiş altı yaşının verdiği o geç kalmışlık duygusunu, tüm yaşanmışlıklarıyla öğüt vermelerini ve muzdarip olduğu insomnia(uykusuzluk) rahatsızlığını okuyoruz.
Güzeldi, akıcıydı ama sanki tamamlanmadan kapağı kapatılmış bir defter gibiydi. Yine de Henry Miller 'ın aşık halleri ve bunu kaleme döküşü güzeldi.
Okunabilir ama edebi açıdan tatmin hissi vermez. :)