'Ali Abi sana tamamen âşık olmuş ablacım. Sen de âşık olan değil, maşuk olansın. Kadına da bu yakışır zaten. Kadına aşk yakışmaz, kadın âşık olunandır. Âşık olan, âşık olunana elinde olmadan çekilir, iradesi azalır ve biter, gözü bir şey gör mez hale gelir. Âşık olan her erkek gibi, Ali Abi de şu anda sahip olma arzusuyla yanıp tutuşuyor; önemli olan sahip ol duktan sonra koruma ve devam ettirme arzusunun gelmesi. Bu yüzden evlenip boşananlar âşık değiller birbirlerine. Toplumda evlilik aşkı öldürür inancı buradan geliyor. Gerçek aşkta evlilik yok olmaya sebep olmaz. Insanlar farkında olmadan sahip olma arzusunu aşk zannederler; oysa asıl olan sahip olduklarını devam ettirebilenle olmaktır. Aşkın başında her cahil aşık olduğunu yüceltir, onu gerçek anlamda tanıyana kadar. Aşkın nesnesi sensin abla ve Ali Abi kendi tasarladığı şeye aşık, bu yüzden sakın seni tam elde edemesin. Unutma ablacım her zaman âşık olan etkin değildir; o edilgendir, yani sürekli etkilenendir. Etkin olamadığı için iradesi de olmaz, sadece âşık olunan etkindir. Yaptığı yapmadığı, söyleyip söylemediği her şey âşık olanı etkiler. Bu yüzden âşık olan her erkek kadını etkilemeye çalışır. Zanneder ki her zaman etkiliyor; aslında bir şeyler yapması demek, etkileniyor demektir. Aşkın içindeki arzu ve tutku da buradan gelir. Ali Abi'nin gözlerinde görüyorum sana ne kadar tutulduğunu; işte bu ablacım, elinde olmadan sana doğru çekiliyor. Bu ilişkide özel bir durum var, ben varım. Benim varlığım ortak noktanız ve Ali Abi sana yardım ederek hayatında daha çok yer etmeye başladı. Ey güzel ablam, ey maşuk, Ali Abi artık pervanen oldu, gitmeden sana an an yazacağım bu hayatta neler yapman gerektiğini, doğal olacağım derken kendinden olduğunu anlaman lazım artık. Yazacaklarımın hiçbiri taktik değil, hepsi farkındalık."
·
73 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.