Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Hicretten sonra Abdurrahman b.avf kendi işini kurup hemen evlenebiliyor
...Sa’d döndü, Abdurrahman çarşıda kaldı ve başladı hamallık etmeye… Mekke’nin soylu tüccarı şimdi Medine’de sırtında sepetler taşıyor, hurma sandıkları yükleniyor, tüccarların yükünü kaldırıp indiriyordu. O gün akşama kadar çalışmış ve birkaç dirhem kazanmıştı. Ertesi gün sabahın erken saatinde yine pazarda, yine sırtında ipi ile iş kovalamıştı. Bu birkaç gün böyle devam etmişti. Elinde küçük bir sermeye birikmişti. Şimdi o sermaye ile Medine’nin dışından gelen köylülerden yağ, peynir, ve benzeri şeyler alıp satmaya başlamıştı. Ticareti gün geçtikçe büyüyordu, daha bir hafta olmamıştı ki, kendine bir ev kiralamıştı. Kardeşi Sa’d’a kiraladığı evi söyleyince Sa’d üzülmüş: “Ben sana yoksa kardeşlik yapamadım mı ki, sen hemen benden ayrılıyorsun?” demişti. Abdurrahman b. Avf, kardeşini teselli etmiş, derdinin başka bir şey olduğunu ona izah etmişti. Abdurrahman b. Avf’ın derdi, ticarî kabiliyetini kullanıp, ortaya bir şeyler koymak, helalinden kazanmak ve onu da Allah yolunda harcamaktı. Bundan dolayı o, böyle davranıyordu. 129 Bu hadisenin üzerinden on-on beş gün geçmemişti ki, Abdurrahman b. Avf, Ensâr’dan bir hanım ile evlenme kararı almıştı. Bu haberi Allah Resûlü’ne vermek için sevinçle Mescid’e doğru gitti. Efendimiz Abdurrahman’ın elindeki yüzüğü ve evlenenlerin kullandığı Zağferen isimli kokuyu hissedince, sordu: “Ey Abdurrahman yoksa evlendin mi sen?” “Evet, Ya Resûlüllah! Bu haberi vermek için huzurunuza geldim.” dedi. “Kiminle” diye sordu: “ Ensâr’dan bir hanım ile” dedi. “Ne kadar mehir verdin?” dedi. “Bir nevât130 altın” dedi. Allah Resûlü duyduğu her cevaba öyle bir seviniyordu ki, gülüyor, mübarek dişleri görünürcesine tebessüm ediyordu. Neden Allah Resûlü seviniyordu? Çünkü helalinden kazanılan mal ve onu kazanan tüccar Efendimiz’i sevindirirdi. En sonunda Allah Resûlü dedi ki, “Ey Abdurrahman! Bir koyun ile de olsa düğün yemeği (velime) tertiple ve kardeşlerini düğününe çağır, nikâhını onlara duyur.”Abdurrahman b. Avf “tamam” dedi.131 O tam Allah Resûlü’nün yanından ayrılacakken Efendimiz ona bir dua etti, dedi ki: “Allah’ım! Abdurrahman’ın işlerini daha da bereketlendir, ona hayırlı kazançlar nasip et!” Abdurrahman b. Avf bu duayı duyunca öyle bir sevindi ki, o gün için elde ettiği en büyük müjde ve hayatının en büyük kazancı bu dua oldu. O diyecekti ki: “Bu duayı Allah Resûlü bana yapınca işlerim öyle bereketlendi ki, hangi işe el atsam, o iş aldı başını yürüdü. Hangi taşı kaldırsam altından gümüşler, altınlar çıktı. Elime aldığım teneke dahi olsa, bereketlendi ve o bile altına gümüşe döndü.” 132 Duayı yapan Resûlüllah olunca, elbette sonuç böyle olacaktır. 129. İbn Kesir, es-Siretü’n-Nebeviye, c. 2, s. 327-328; İbn Hacer, el-İsabe, c. 2, s. 1182, 1183 130. Nevât, yaklaşık 15 grama denk gelmektedir. Bkz: Kocaer, Abdullah Feyzi; Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh, c. 1, s. 311 131. Buhârî, Buyû, 1 132. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, c. 1, s. 91
·
265 görüntüleme
Serhat okurunun profil resmi
Sıfır sermaye ile başlangıç, hamallık, ticarete atılıp para kazanma, ev tutma, yüzükleri takıp evlenme, 15 gr altın mehir verme, düğün yemeği tertipleme hepsi 1 ay bile sürmüyor dayı biz 21.YY'da nasıl dayanabiliyozz böylee :D
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.