Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hz.Osman'ın ticaret aklı
Medine’nin o ilk günlerinde Efendimiz (sas) daha işin başında iken bir şeyi fark etmişti. Müslümanlar içme suyu gibi asli ihtiyaçlarını Yahudilere bağımlı bir şekilde karşılıyorlardı. Medine’nin içme suyu kuyuları sınırlıydı, hepsi de Yahudilerin elindeydi; onlarda istedikleri zaman açıyor ve istedikleri paraya da satıyorlardı. Efendimiz (sas) bu tehlikeli durumu fark edince bir gün Mescid’de şunu der: “Kim cennet karşılığında Rûme kuyusunu satın alır?”107 Hz. Osman bir tüccardı, akıllı ve Müslüman bir tüccar… Akıllı tüccar kimdir? Gerçek kârın, hakiki ve sürekli kazancın olduğu yerde gerekli adımı atandır. Cesaretli olan ve kapasitesini iyi tespit edip, gerekli yerde kullanandır. Kısa ve küçük hesaplara takılmayan, uzun ve büyük işlerin arkasında durandır. Resûlüllah (sas) ne dedi? Bir kuyuya karşı Cennet dedi. Durur mu akıllı tüccar? Kimselere bu ticareti, bu kârı kaptırmamak için hızlı adımlarla Mescid-i Nebevî’ye 3-4 km. uzaklıktaki Rûme kuyusuna gitti. Kuyunun sahibi olan Yahudi Rûme el-Ğifari’yi buldu ve o kuyuya talip olduğunu söyledi. Satar mısın, dedi bu kuyuyu bana? Yahudi: “Evet, satarım.” dedi. Ne kadara? “50.000 dirheme!” dedi. İstenilen miktar çok fazlaydı. Gerçi 100.000 dirhem istense, Hz. Osman yine de verecekti. Ancak akıllı ve Müslüman bir tüccar ya, bize bir hakikati daha beyan edecekti. Hz. Osman orada heyecana gelip malını israf etmeyecek, heyecana kapılıp düşmana fazla para kaptırmayacaktı. Böyle yapmakla da aslında Müslümanlara şunu öğretecekti: “Ey Müslüman! Yaptığın iş, İslâmi bir hizmet olsa dahi, yaptığın iş sana yüzde yüz Cennet’i kazandırsa dahi, senin o işi yaparken israf etmeye hakkın yok. Çünkü senin elindeki mal senin değil, Allah’ındır, dolayısıyla ümmetindir. “ Ne yaptı Hz. Osman? Baktı ki, Yahudi ederinin çok üstünde bir fiyat istedi; bunun üzerine Yahudi’ye dedi ki: “Gel sen kuyunun tamamını bana satma, işletmesinin yarısını bana sat. Bir gün sen işlet, bir gün ben?” Yahudi bu teklifi kabul etti. Öyle ya hem kuyuyu tamamen elden çıkarmayacak, hem para alacak, hem de yine işletmesinden para kazanmaya devam edecek... Bunun üzerine kuyunun işletmesi için pazarlığa giriştiler. Yahudi 25.000 istedi, Hz. Osman 8.000 verdi. O, 20.000’e indi, Hz. Osman 10.000’e çıktı, işin neticesinde 12.000 dirheme anlaşıldı. Hz. Osman, bu şekilde kuyunun işletme hakkını satın alınca hemen Mescid’e koştu ve Müslümanlara dedi ki: “Ey Müslümanlar! Ben Rûme kuyusunu bir gün işletim hakkı bizim, diğer gün Yahudi’nin olmak üzere satın aldım. Siz, işletim hakkı bizde olduğu gün gidin ve iki günlük suyunuzu alın, sakın ertesi gün gidip para ile su satın almayın.” O günler Müslümanların söz birliği vardı. Denilen yapıldı. Kuyunun kullanım sırası Müslümanlarda olduğu gün gidip sularını aldılar, ertesi gün Yahudi su satmak için bekleyip durdu, gelen giden yoktu. Birkaç gün sonra Yahudi kendi gelip, Hz. Osman’a kuyunun diğer günkü işletme hakkını da satmak istediğini söyledi. Hz. Osman “Olur, alırım.” dedi. Yine pazarlık yapıldı ve kuyunun işletim hakkının diğer kısmı 8.000 dirheme alındı. Böylece, Yahudi’nin 50.000 dirheme satmak istediği kuyuyu, Hz. Osman 20.000 dirheme almış oldu. Bu ticareti Efendimiz (sas), duyunca hem bu işi Hz. Osman’ın yapmasından dolayı hem de akıllı-ca davranıp o fiyata almasından dolayı çok memnun oldu ve Hz. Osman için hayır dualarında bulundu. 108
··
257 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.