Din gibi tamamen kişisel (olması gereken) bir konuda, tamamen soyut bir kavramda nasıl mazlum olunabileceğini idrak edebilmek için okuduğum kitapta, aradığım yanıtı bulamadım. Belki başka bir evrende bu kitabı ön yargısız okuyabilirdim ama yazar hakkında bu güne kadar zaten pek çok olumsuz şey duymuş olmam beni ön yargılı kılmış olabilir. Bu yüzden siyaseten bir eleştiri getirmeyeceğim. Ama düşünsel açıdan baktığımda ortada bir mezalim görmüyorum. Kitapta bahsi geçen karakterleri günümüzde de sanki gözlemliyoruz ve topluma çok da yararlı insanlar olmadıkları aşikâr... Bazı konularda 'gerçekten' toplanıp sohbetler etmenin, öğretiler etrafında kümeleşmenin, zaten açıkça ifade edildiği söylenmiş metinlere anlamlar atfetmenin gereğini göremiyorum. Evet bazı konularda toplumca değil bireysel kararlar verilmesi gereğini savunuyorum. Kaldı ki şu günlerde de tecrübe ettiğimiz gibi 'sohbetler', 'toplanmalar' her zaman masum mudur? Bu kitapta bahsedilenler böyle masum mudur? Ben insanların çıkarsız kümeleşebileceğine, kümeleştirebileceğine inanmıyorum. Bu kitapta da her şeyin masum olduğuna dair yeterli kanıt yoktur. Böyle konularda kanıt olması da (en azından bir kitapta ve bu kadar yıl sonra) açıkçası çok zordur zaten. Ancak kendimiz günümüze bakarak aksi yönde kanıtlar bulabiliyoruz.