Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kur'ân'la ilişkimiz sadece epistemolojik ve entelektüel bir ilişki olmamalı. Kur'ân, bizim ruhumuza çok farklı menfezlerden, çok boyutlu olarak nüfuz eden bir hidayet, hakikat ve ihya kaynağıdır. Eğer bunu tam olarak idrak eder, bu frekansa tam olarak girerseniz Kur'ân'ın size nereden ve nasıl nüfuz ettiğini ve duygu, düşünce ve davranış dünyanızı nasıl değiştirdiğini görürsünüz. Kur'ân insana derisinden bile nüfuz eder: "Rablerinden korkanların onun etkisiyle tüyleri ürperir." (Zümer, 23) Rablerinden korkan kimselerin derilerinin bile Kur'ân'dan nasibi vardır. Derin bile Kur'ân'dan hissedar olur, yumuşacık olur. Kur'ân'ın inanılmaz çok yönlü fonksiyonları vardır. Okuduğun zaman sadece gözünden akmaz gönlüne, dinlediğin zaman sadece kulağından inmez kalbine, düşündüğün zaman sadece aklından nüfuz etmez içine, çok yönlü olarak bilmediğimiz çok nice faydaları vardır Kur'ân'ın. Kur'ân'la kurulan bu çok yönlü samimi, sahici ve kalıcı temasın sonunda Kur'an'ı içinde, iliklerinde hissedilebilirsin. Bu hissiyata ermek ve bunu muhafaza etmek Peygamberimizin en büyük sünnetlerinden biridir. (Bakara, 97) "Kur'ân'ı senin kalbine indiren O'dur." Yani Kur'ân'la Peygamberimiz arasındaki ilişkide bizim için en büyük cümle şudur: Vahiy Peygamberimizin kalbine inmiştir. Bizim için en büyük ödev de Kur'ân'ı kalbimize, gönül dünyamıza indirebilmek, ruhumuzda bir yer tutmasını sağlayabilmektir.
Sayfa 65
·
229 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.