Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

157 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Hepimize Mutlu, Huzurlu, Sağlıklı, Bol Paralı Bir Haziran Diliyorum. Uzun zamandır Necip Fazıl okumuyordum ve yeniden bir okuyayım dedim. Evvela bir tiyatro kitabı denk gelmesi de isabet oldu adeta. Tiyatrosunu Muhsin Ertuğrul oynamış ya onu bilmek bile yetti, aslında beklentiyi de arttırmış olduk kitaptan böylece. Tabi eserde bir tiyatro yazarının büyük ruh çilesi anlatılırken; ölüm korkusu, kader, mutsuzluk ve umutsuzluk gibi konular işleniyor ki bunlar da hepimizin içinde yaşadığı şeyler. Bir şeyi yapan ve onu yapanı da bir yaratan vardır mesajı çok önemli. Özellikle düşünmek ve düşünmenin çok fazla oluşuyla beraber insanın girebileceği durumlar ve yaşanacak şartların geldiği nokta ve yazarın bunu bir oyunun içinde daha iyi yansıtması da çok önemli. Necip Fazıl konusunda çok hâkim olamadığım için özel yorumlar yapamıyorum. Yazarın zaten özelliği bu, tarzı şu gibisinden. Tek bildiğim yazarın iki ayrı dönemi olduğu. Mesela bunu tanımlamak haddimize değil ama birinde haşarı, yaramaz bir çocuk gibi olduğu dönem, diğerinde ise daha efendi, daha akıllı olduğu bir dönem gibi söyleyebiliriz. Geçiş dönemini yansıtan eserlerini seçecek olsam bu eseri seçerdim galiba. Yavaş yavaş daha Dini ve Milliyetçi bir çizgiye doğru eğimlendiği dönemlerin eseri olabilir bence. O tavrı görüyoruz. Bunda da yazarın bizzat kendi ağzından geçirdiği buhranı anlattığını okuduğumuzda anlıyoruz. Anlattıklarından yola çıkarak ilerlediğimizde Hüsrev adında 38 yaşındaki birinin, 23 yaşındaki halasının kızı Selma’yı YANLIŞLIKLA öldürmesi ve geçirdiği ruhsal bunalımlar ile yaşadığı psikolojik sorunları anlatıyor bize bu yazı. Hüsrev’in kader inancına sahip bir kişilik olması çok önemli. Oldukça başarılı bir aktör kendisi. Oyunda bir silahla vurma meselesi olunca tepki çekiyor, olayı canlandıracağını ve abartacak bir şey olmadığını söylediğinde de bir doktor olan (aynı zamanda uyanık geçinen ve çıkarıcıdır) Nevzat’ın tabancasını alarak annesi Ulviye’ye çevirir. Şarjörü boşaltır ve tetiği çeker ama namluda bir kurşun daha vardır ve bardakları toplamaya gelen Selma’yı vurur. Selma ölür ve notlarından da Hüsrev’e âşık olduğu anlaşılır. Babasının talihi ve bahçedeki ağaç meselesi de dikkat çekicidir. 3 perdelik bu oyunun ilk perdesi Hüsrev’in yalısında geçer. İkinci perde bir apartman dairesinde geçerken son perde yine yalıda geçmektedir. İnsanın iç dünyasının derinliklerine indiği bu eser aynı zamanda psikolojik olarak değerlendirilebilir mi şeklinde de düşündüm ve kararım olumlu burada. Bence bu şekilde de değerlendirilebilecek bir eser. Sözün özü iyi bir Necip Fazıl Kısakürek kitabıyla başladım bence. Hepimize iyi okumalar dilerim..
Bir Adam Yaratmak
Bir Adam YaratmakNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20209,4bin okunma
·
274 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.