Bu kitaba başladığım anda Sabahattin Ali'nin hemen hemen tüm eserlerinde gördüğüm; karamsarlığı, içinden çıkılmaz sorunları, kötü sonları görmeyeceğimi sandım. İşte Sabahattin Ali'nin aşık hali nasıl da güzelmiş, nasıl da umutluymuş diye düşünürken sonra ki mektuplarında hayatın gerçekleri Sabahattin Ali'nin aşkına da gölge düşürmeye çalıştığını fark ettim. Hep sürgün gibi bir hayat yaşaması, maddi sıkıntılar, yazdıklarından ve düşüncelerinden dolayı; hapis cezaları ve mahkemeler...
Ve tüm bunlara rağmen mükemmel bir eş ve mükemmel bir baba olma çabası... Eşi Aliye hanım ve kızı Filiz dünyanın hem en şanslı hem de Sabahattin Ali'nin o kötü ölümünden dolayı en şanssız insanları galiba.
Bu kitapla beraber bir kez daha hayranı oldum kendisinin. Bir kez daha üzdü beni ve bir kez daha iyi ki yazmışsın iyi ki bu eserleri bırakmışsın dedirtti bana.
Buradan bir arkadaşın önerisiyle okudum bu kitabı. Bende sizlere öneriyorum:
Okuyun mutlaka.