Büyük eserleriyle çizgi roman kültürünü şekillendiren Alan Moore’un bir başka kült eseri; Swamp Thing Efsanesi. Kırmızı ve öfkeli bir dünya mevcut… Kırmızı şeyler var burada. Dünya senin eşini yiyor. Dostlarını yiyor… Her şeyi yiyor… Seni insan yapan her şeyi. Ve sen de bir canavara dönüşüyorsun. Alec Holland isimli bir bilim insanının bitkiler üzerinde deney yaparken yaşadığı bir patlama sonucu hayatı mahvolur. Biyo-güçlendirici formül Holland’ı bir bitkiye dönüştürür. Bir bataklık insanına, Swamp Thing'e... Artık sonu gelmez bir varoluşsal kriz içerisindedir Holland. İnsan, bitki, canavar... Alec bunlardan hangisi? Yoksa hepsi birden mi? Veya o Alec Holland mı hâlâ? Okurken zaman zaman üzüldüğüm, heyecanladığım, bazen kapatıp "bu kadar güzel bir hikâyeyi hemen bitirmemeliyim" dediğim bir serüven oldu benim için. İlk başta hikâyeye canavarların, savaşların ve bilim kurgunun hâkim olduğunu düşünsem de okuyunca gördüm ki Swamp Thing bundan çok daha fazlası. Hikâyenin derinliği ve karakter gelişimi tüm bunların üzerine çıkmış durumda ve sizi aksiyondan çok bu gelişimi merak etmeye sevk ediyor. Hikâye kadar çizimler ve onları incelemek de inanılmaz keyif verdi. Hatta sanırım birkaç çizimi afiş olarak çıkarttırma fikri aklımda yer etmiş durumda; ama önce 2. cildi edinip Swamp Thing Efsanesi'nin devamına şahitlik etmek istiyorum. Aklınızda çizgi roman okuma fikri varsa Swamp Thing'i en ön sıralara alabilirsiniz. Bu düşünceme referans olarak Neil Gaiman'ın şu sözü yeterli olacaktır: "Swamp Thing Efsanesi çizgi roman tarihine damgasını vurdu. Okuduğunuz zaman nedenini anlayacaksınız." Bir klasik...

Swamp Thing Efsanesi: 1. CiltAlan Moore · İthaki Yayınları · 2020161 okunma

·

4.065 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.