Kitabın adına 'Bir Devrin Romanı' denmesi sizi yanıltmasın. Kitapta Halide Nusret kendi hatıralarına yer veriyor. Hayatının belli zamanlarını daha uzun kaleme alıyor. Özellikle çocukluk, ilkgençlik ve öğretmenlik yaptığı yılların başındaki hatıralarına çokça yer ayırıyor. Başından geçen olayları, unutamadığı anıları samimi bir dille kaleme aldığı için kitap akıcı ilerliyor.
Özellikle birinci dünya savaşı, kurtuluş savaşı ve cumhuriyet döneminin yazarda uyandırdığı hisler ve o döneme dair hatıraları, o zamanı daha iyi anlamama vesile oldu. Yine de kapak arkasında yazdığı gibi bir gerçek 'Çalıkuşu' okumayı beklerken, özellikle öğretmenlik hayatında Anadolu'da bir sürü şehir gezip bu anılara oldukça az yer vermesi hayal kırıklığına uğratmadı desem yalan olur.
Cumhuriyetin ilk kadın yazar ve şairlerinden olan Halide Nusret aynı zamanda Pınar Kür'ün de teyzesi oluyormuş. Bu bilgiyle de yazarlığın genetik geçişi olduğuna ikna olmak üzereyim neticede. Kitapla kalın....