Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mozart - Türk Marşı
Kant’ın katı ahlâkçılığı ve kuralcılığı, değerler üzerinden duygulara yaklaşmasına yol açmıştır. Daha çok duygu ve değer arasındaki ilişkiye odaklanmıştır. Kant yazılarında <duygu> kelimesini kullanmasa da felsefesini anlamal için duyguya yaklaşımı hayatî önem taşımaktadır. Kant, Duygu, Akıl ve Eylem, arasındaki ilişkileri, bağları çözümlemeye çalışırken eylemlerimizin bilgiyle nasıl bağlandığını, bağlamlandırıldığını arıyor ve eylemlerimizin duygu ile akıl arasındaki gerginliğe nasıl bağlı olduğunu araştırıyor. Kant’a göre bir yandan duygular yoluyla geliştirilebilecek ve yetiştirilmesi gereken olumlu ahlâkî duygular vardır. Öte yandan, duygular ve tutkular aklın hastalıkları olarak kabul edilir, çünkü tutku durumunda aşırılaşmış duygular irâdenin zayıflığına yol açarlar. Kant, felsefesinde duygu nesnesini işlerken iki kök duygu (feeling) üzerinde durur. Bunlardan biri estetiğin de konusu olan “güzellik”tir. Kant “güzellik”i hem bir estetik değer ölçüsü olarak hem de duygu nesnesi olarak ele alır. Bir diğer duygusu da “yücelik”tir. Güzellik ve Yücelik’i tanımlamaya, betimlemeye çalışırken başka duygulara da değindiğini görüyoruz. Velut bir duygu olarak kötümserliğe de yer verdiğini ve o duyguyu ardılı Schopenhauer’e göre hiç tasvip etmediğini görüyoruz. Kant bu başlıkları “Güzellik ve Yücelik Duyguları Üzerine Gözlemler” eserinde ele almış, bunun yanı sıra Yargı Gücünün Eleştirisi’nde, Pratik Aklın Eleştirisi’nde ve Salt Usun Eleştirisi’nde de değinmiştir.
·
398 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.