İkinci Dünya Savaşı sırasında Georgia'nın küçük bir kasabasında, birbirinden çok farklı dört kişi, her gün New York Café'de yemek yiyen sağır ve dilsiz Bay Singer ile konuşurken teselli buluyor. Kafenin sahibi, erkeksi bir genç kız, alkolik bir komünist ve değişimi etkilemek için can atan siyahi bir doktor, her biri kendi yolunda, dünyada yapayalnızdır. Çevrelerindeki insanlardan biraz daha farklı bir titreşim seviyesinde çalışırlar, kendilerini umutsuzca adımlarının dışında hissederler ve dünyanın geri kalanına uyum sağlayamazlar ve uyum sağlayamazlar. Ancak sözlerini dudaklarından okuyan, onlarla yemek paylaşan veya satranç oynayan Bay Singer ile konuşmak, onları başka hiçbir şeyin yapamayacağı şekilde rahatlatır. “Kalp Yalnız Bir Avcıdır”, karakterlerin yaklaşık bir yıl boyunca hayatlarının garip ve beklenmedik dönüşler alacağı ve onları başladıkları yerden çok uzaklara göndereceği bir süreci takip ediyor. Kulağa pek hoş gelmiyor ve bazı yönlerden öyle değil, ancak küçük, sessiz ve samimi olaylar genellikle hayatımız üzerinde en büyük etkiye sahip olan olaylardır ve McCullers karakterlerini açma konusunda harika bir iş çıkarmaktadır. acı verecek kadar gerçek, kusurlu ama sempatik ve yukarıda bahsedildiği gibi çok üzücü. Sadece daha önce birçok kişinin söylediğini tekrar ediyorum, ancak 23 yaşında böylesine dokunaklı bir şekilde yazabileceği akıllara durgunluk veriyor.

Yalnız Bir Avcıdır YürekCarson McCullers · İş Bankası Kültür Yayınları · 2017682 okunma

·

186 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.