Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bilim Üreten Üniversitelere neden saldırılır?
Sevgili Gençler! Üniversite yerleşkesinin dışına çıkıp ülke genelinde olup bitenleri görüp kavramadan, Kaçak Saraylı Caligula ve avanesinin okulunuza, dolayısıyla da size neden saldırdığını anlayamazsınız... Kayyum Rektör Melih Bulu'nun misyonunu anlayamazsıniz. ABD, Ingiltere ve Siyonist İsrail tarafından Türkiye'de iktidar tepesine tünetilen Tayyipgiller, adım adım Din Devletine gidiyorlar. Efendileri olan emperyalist haydutlar böyle programladı bunları. Türkiye'yi yarısömürge olarak sürgit ellerinde tutabilmeleri için burada oluşturulacak bir Din Devleti miükemmel bir imkân sunar onlara... Çünkü Ortaçağcı bir Din Devletinde bilim ve teknoloji oluŞmaz, gelişmez... Edebiyat, sanat, kültür gelişmez. Insanlar düşünmekten, sorgulamaktan alıkonur. "Dinle bilim çelişmez", diyenler en büyük yalancılardır. İçtenlikliyseler de, cahiller ve gafillerdir. Bati'da 15' inci Yüzyıl' dan itibaren gelişen Burjuva Devrimleriyle birlikte insan zihni din dogmalarının prangasından kurtulabilmiş ve bilimi, teknolojiyi hızla geliştirmeye başlamıştı. Burjuvazi, 20'nci Yüzyıl'da ulaştığı emperyalizm aşamasına kadar, Tarihte ilerici bir rol oynar. Ve o 500 yıllık dönemde kaba da olsa materyalisttir burjuvazi. 20'nci Yüzyıl' da Burjuvazi, Kapitalizmin Tekelci Kapitalizmn demek olan Emperyalizm aşamasına ulaşmasıyla birlikte gericileşip asalaklaştı. Ve tıpkı kökü Antika Tarihe dayanan Antika Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıfi gibi çürüyüp gericileşti. Ve tahakkümü altında tutmak istediği sömürge-yarısömürge, bağımlı ülkeleri sürgit sömürebilmek için halkları din afyonuyla uyuşturup sürüleştirmek istedi. Bunun için de her ülkede en gerici sınıflarla itifak kurdu. Işte bu amaçla Sovyetler Birligi'nin güneyini oluşturan Islam ülkelerini Muaviye-Yezid Diniyle doktrine ederek bir Yeşil Kuşak" meydana getirdi. Bununla da "yumuşak alt karnından" çevreledi-kuşatti Sovyetler'i... Ne diyor bu projenin en önde gelen uygulayıcısı, CIA Ortadoğu masası Şefi Graham Fuller? "Islam, Komünizme karşı iyi bir set oluşturuyordu." Üstelik Tayyipgiller' in İslamı, Muaviye-Yezid İslamı'dır. Yani Mekke Dönemindeki devrimci ruhu alınarak içi boşaltılmiş ve kuru bir Kabuğa döndürülmüş İslam'dır. Bir anlamda Sahte İslam'dır. Veya CIA-Pentagon-Washington Islamı'dır. Tayyipgiller hem devşiricileri, yapımciları, iktidara getiricileri ve 18 yıldan beri orada tutucularına yani efendilerine verdikleri sözü tutmak, hem de cahil ve yoksul kitleleri "Allah' la aldatabilmek" için tüm kural, kanun ve kurumlarıyla eksiksiz bir din devleti inşa ediyorlar, günbegün... FETO'yle omuz omuza vererek Ordunun, Yargının işini bitirdiler. Yani din devleti kurumları haline getirdiler buraları. Boğaziçi, ODTÜ gibi birkaç üniversite kaldı geriye. Melih Bulu aracılığıyla Boğaziçi'ne saldırı işte bu planın ya da Ortaçağcı gidişin bir parçasıdır, muharebesidir... Ortaçağ yürüyüşünde önlerine çikan bir engel ya da ele geçirilmesi gereken bir kale olarak görüyorlar Boğaziçi'ni Tayyipgiller.. Bu üniversitede laik ve bilimsel eğitim yapılmaktadır... Laikliğin önemini kavramış ve sorgulayan düşünceye sahip; doğa ve toplum olaylarını sebep-sonuç ilişkileri bağlamında irdeleyen gençler yetiştirilmektedir... Bu iki özellik, yani Laiklik ve Sorgulayan akıl, aydınlık duşünce, Tayyipgiller'in en korktukları ve nefret ettikleri, özellikle kin besledikleri, ortadan kaldırmak, yok etmek istedikleri anlayış ve niteliklerdır. Gençler; laikiz, diyorlar. Tayyipgiller; "Laiklik dinsizliktir, biz Şeriatçıyız", derler... Boğaziçili gençler; bilime inaniriz, insanlığı bilim ve özgùr, sorgulayan düşünce kurtaracaktır, derler; Tayyipgiller'se; "Bilime inanmak dinsizliktir, biz 'cahil ferasetine' güveniriz ve onu severiz , derler. Yani özetçe; Tayyipgiller "Kokmuş Karanlığın" savunucusudurlar ve toplumu o bataklığa götürüp orada tutmak, bu sayede de iktidarlarını sürdürüp gitmek istiyorlar.
·
227 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.