#1001kitap~~~~~~aşktan uzaklaşırız; çünkü aşk borçlarını kendi icat ettiği para birimiyle öder~~~
W.G. SEBALD, 1944'te Wertach/Allgau'da dünyaya geldi. Edebiyat bilimi alanında Freiburg, İsviçre ve İngiltere'de gördüğü yüksek öğrenimden sonra St. Gallen'da öğretmen olarak, Manchester Üniversitesi'nde ise okutman olarak çalıştı, Norwich'teki East Aglia Üniversitesi'nde doçent olarak görev yaptı. 1984'te profesör unvanı alan Sebald, üniversite kariyerine paralel olarak sayısız monografi ve makale yayımladı, yazınsal yapıtlarını ise 1980'1i yılların sonundan itibaren vermeye başladı. Önceleri İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa'da ilgi gören Sebald'in yapıtlarının Almanya'da eleştirmenlerin dikkatini çekmesi 1990'1ara rastlar. Satürn'ün Halkaları (en merak ettiğim kitabı çılgınca neler yazdı ki:))) adlı yapıtı 1998 yılında Los Angeles Times Book Ödülü'ne değer görülen Sebald'in aldığı öteki ödüller arasında Berlin Edebiyat Ödülü, Heinrich Böll Ödülü, Mörike Ödülü ve Heinrich Heine Ödülü sayılabilir. Sebald 14 Aralık 2001'de arabasının direksiyonu başında geçirdiği kalp krizi sonucunda Norfolk' ta öldü. (Kitap içinde yazan yazar bilgisidir diyerek bu saçma bilgiyi de yazayım, yazarla yaşamadım yanlış anlamayın:)))
Belleğin tekinsizliğinin kabul görmüş yazarı olarak ifade edilen Sebald'ın ilk okuduğum kitabı mimari üzerinden geçmiş idi, bu kitapta da yine geçmişe vurgularla, mekan, fotoğraf, kişiler üzerinden ifadeler sunarak yaşadığı dönemi de içine alıp içsel 1yolculuğa çıkmıştır. Cümlelerde çok ince detaylar veren yazar okurken beni her defasında zorlasa da bu kitabında daha iyi hissettim sunmak istediklerini ya da ruhsal boyutta ifade etmek istediklerini anlatımın da tarzına da alışmış olabilirim :)))
4 bölümden oluşan kitap, çokça düzensiz ve dolambaçlı olsa da anlatılanlar, Marie Henri Beyle (Stendhal), Giacomo Casanova, Franz Kafka ve 1çok başka kişinin hayatları, aşkları ve kayıplarını tasvir ettiği akışta 1çok tema ortaya çıkıyor. Bunlar, aşk, hafıza ve hayallerle geçmişi hatırlama iken aralarda sunduğu fotoğraf, resim, çizim ve dokümanlarla Vertigo nun baş döndüren anlatımına renkler ekliyor geçmişe yaptığı yolculukta verdiği içsel ve ruhsal yolculukla...
Zorlayıcı, şaşırtıcı ve yeri geldiğinde derinden sarsıcı olan "Vertigo" ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasındadır. Yazarı budefa daha çok sevdim, bilinmezliğin acı veren zevklerini anlatırken ince detaylı cümleleriyle, daha içime sinen 1okuma oldu, yazarı okumaya kesinlikle devam edeceğim ilginç teknik ve anlatım üslubuyla, hayatta unuttuğumuz ince detayların anlatıcısı gibi resmen kurduğu güzel cümlelerle.
~~~Belirli şeyler veya varlıklarda bazen beni adamakıllı duygulandıran taraf olur ve ben bunun esasen ne olduğunu sıklıkla bilmem~~~