izine düş kurmuştum
aleni bir nedenden ötürü
biliyorum çünkü
güneş her zamanki gibi
sırtımızda yine
bütün yaz
izin ayrılık oluyordu
kerpiçevlerde
kuyuda yüzüm su görüntüsü
kuşlar erken mi gitti ne
sadece susuyorum
dönmezsin diye
bilinebilir şeyler topluyorum
bilinebilir cehennemin bilmek için
jazz konserlerine gitmiyorum
oratoryolara gitmiyorum
aynı yerlere de koymuyorum felsefeyi ve seni
pahalı duruyor kentin sokakları
arabaya biniyor kadın boğuluyorum boğuluyorum
kentten boğuluyorum arabaya binerken kadın
geçmişi bugüne ait kılan
kitaplar arasında ilişkiler kuruyorum
hala dönmüyorsun sen
düşlerime tutuluyor yağmurlar
telefonların eksikti
mektupların yok
telgrafın telleri kurşunlu
izinde göçebe yaşıyorum
cırlayıp duruyordu temmuz böcekleri
illegal bakışlar gönderip durma bana
şu söğütlükten çıkacağını biliyorum
ağrım oluyor gelmediğin
büyümüyor ormanları
çabuk geçiyor yaz
göğün altında
sana mahrum büyüyorum
farkındayım durağı geçtiğimizin
hatırlatma kaçırdım demek zorunda kalıyorum
ve farkındayım seninle sohbet isteği
ağır basıyor son duraktan sonra yürürüz belki
aleni bir nedenden ötürü
sevdiğimi söylersem senin için erken bana bilinmez
ne kadar az tanırsak birbirimizi aslında o kadar iyi
dairenin yuvarlaklığı tartışma konusu şimdi
aleni bir nedenden ötürü
farkındayım durağı geçtiğimizin
lütfen eksiği kalbimin kendi kahrına büyük
anlamasa da olur anlayanlar nasılsa çok
bir bilmez kalsam bilenlerin arasında
aşk için kırılsa boynum ihtilallerden aşk için derim
suya inat suda duruyor suretin kuyuda yüzüm
izine düş bulmuştum
bilmiyorsun
durup yüzüne baktım
bir şeyler sustun ama adını koymadın
Şimdi hükümsüz sayıyorlar öfkemi
sessiz dolaştığımdan
tanıyorlar artık sesini
sabrımı yıkayıp asıyorum güneşe
inatla doğuyor gün
o zaman bölücü sayıyorlar kimliğimi
iğdiş ediliyor sözcükler
neler verebilirdin bir şeyler almaksızın
aslında sen de biliyorsun
duraktan sonra yolun biraz uzadığını
hatırlayacaklarım ve unutacaklarım arasında
ilk sıradaydın
yalansız korkuyorum
gün batıyor gülüşlerimde, çoğalıyor yıldızlar
göğün altında
izlerinde kayboluyor yağmurlar
sana mahrum büyüyorum
bilmiyorsun
Sayfa 178 - Everest Yayınları - Binali Duman, Sana Mahrum BüyüyorumKitabı okudu