Dini uyanışın burjuvalaşmayla kesiştiği noktada kitlelere açılan İslâmi moda, sanıldığı gibi İslâmi kabul edilebilirlik ölçüleri içinde İslâmi burjuvaziyi yeni tüketim tecrübe ve heyecanlarına çağıran masum bir davet değildir. Referans noktalarının farklılığında ortaya çıkan yeni görünüm, Batı'nın farklı ve ilginç yeni bir okuması değil, başörtüsünün ticari pazarlanması ve altının oyulması anlamında “tesettürün tüketilmesi”dir. Bu ayrıca “İslâmi burjuvazinin Amerikan hayali” olarak da okunur.”