Marmaris'te yine yangın var saatlerdir. Dalaman'da da vardı ancak o söndürülmüş sanırım. Geçen seneyi ve ne kadar korkunç olduğunu hatırladım tekrar. Gerçekten çok üzücüydü ormanları bu şekilde görmek ve bu üzüntü biraz farklı da, tarif edemiyorum tam.
Anlık olarak paylaşım yapan üç hesap vardı takip ettiğim. İki tanesi Muğla içindi. Bunlardan biri gazeteci, diğeri de alana gidip itfaiye ekibine yardım eden bir gönüllüydü. Sürekli girip bakıyordum, neresi sönmüş ya da başka bir yerde başlamış mı diye. Canlı yayınları da izliyordum. Online olarak yangınları gösteren bir harita vardı, ona da bakıyordum...
En son bizim evin penceresinden bile gökyüzü renk değiştirmişti. Çünkü evin arkası orman ve arkamızdaki dağın diğer tarafındaki yerleşim yerinde de çıkmıştı yangın. Gün geçtikçe balkona çıkamaz, camları bile açamaz olmuştuk, kül geliyordu içeri.
Hiç unutmuyorum, bir gece annemle nöbetleşe yatmıştık. Evleri boşaltma kararı gelirse, yangın çok yaklaşırsa diye. Küçük çantalar bile hazırlamıştık. Çok tuhaf ve kötü bir süreçti. Şimdi tüm bu yaşananlara rağmen, hala "gece görüşlü hava aracımız olmadığı için yangına havadan müdahale edilemiyor"u okumak çok sinirimi bozuyor benim. Neyse... Umarım bu sefer o kadar yayılmaz, yangınların sayısı artmaz ve mevcut olanlar da bir an önce söner.