Selam olsun sana Salah Birsel! Hatırlayanlar var mı bilmem ama 2020 yılında mükemmel bir atak yaparak Mayıs'ın sonundan Haziran'ın ortalarına kadar Salah Birsel okuma etkinliği yapmıştık. Adeta bir ralli gibi geçen sürecin ardından bazı kitaplar ayırmıştım. Bunlardan birisi de Salah Bey Tarihi olarak 3 kitapta da toplanan ve merakla beklediğim Kahveler Kitabı, Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu ile Boğaziçi Şıngır Mıngır kitaplarıydı. Serinin tamamını elde ettiğimde ise artık daha fazla neyi bekliyordum ki? Diğer incelemelere de bu paragrafı bilgilendirme amaçlı ekleyeceğim. Ayrıca hem eski hem yeni baskısı elimde mevcut, isteyenler olursa adresi biliyorsunuz arkadaşlar. Buradaki denemeler adından söz ettirecek güzellikle hikayeler barındırıyor aslında. Kahve hayatı özelinde aslında topluma iyi bir bakış atıyor, anıları ve merak ettiğimiz insanları görme fırsatı buluyoruz. Çünkü kahveler özellikle kitabın kaleme alındığı dönemde nasıl anlatayım, günümüzün Instagram, Facebook, Twitter, WhatsApp gibi sosyal medya uygulamalarının görevini görüyor. Bazı köylerde hala böyle olduğunu da söyleyebiliriz. İşte buradaki yaşayışa bakıp derinlere iniyoruz. Şöyle de ifade edebiliriz bunu: “Gönül ne kahve ister, ne kahvehane; Gönül ahbap ister, kahve bahane.” Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları şeklinde basılmış eski bir erken baskı da görebiliriz. Bu baskının da elimde mevcut olması çok sevindirici çünkü orada da aslında aradaki sayfa farkının neyden olduğunu anlayabiliyoruz. Evvela bunun sebebi kitabın sonu. Kahvehanelere dair fotoğraflar ve fotoğrafların açıklamaları. Aslında buraya o resimleri de atmak istedim ama ne düşündüysem artık vazgeçtim. Biraz merak uyandıralım gibi düşünmüşümdür. Kahve Yemenden Gelir, Ah Kahve Vah Kahve, Kahveciler Kahve Kavurur, Serapa Kahveler, Trıng Galata, Üsküdar Kahveleri, Onikililer, Direklerarası, Çaycı Hacı Reşit, Neyzen Tevfik, Ahmet Rasim, Dekadanlar, Nizamcılar, Çalgılı Kahveler, Ben Onun Mecburuyum, Alsam Elini Elime Aman, Hak Dostum Hak, Esrar Kahveleri, Mahmutpaşa Camii Avlusunda, Divanyolu Kahveleri, Nayiler, Moda Geceleri, Mütareke Yıllarında, Haşim Halk Kahvelerinde, Küllük, İkbal Kahvesi, Meserret Kahvesi ise içindeki yazılar. Öykü diyemiyorum tam öykü değil, Deneme diyemiyorum da o yetersiz gibi kalıyor. Yazı diyerek genelleme yapıyorum ama başka şansım yok ki. En güzel yanı ve en kötü yanı aynı kitabın. Yani yıllar hatta yüzyıllar evvelinin kahve kültürünü, yaşamını, kimlerin neler yaptığını bildiren notlar olması güzel ama kimi yerde öyküler ilerlerken kimi yerde bu kahve şurada, buraya da sadece bu ve bunlar gelirdi deyip başka bir bölüme geçilmesi kötü. Hep beraber bir yerde toplanıp akabinde şunu yapalım, bunu başaralım düşünceleri olması ve pek çok fikir üretmeleri; sonra dağılmaları ve çoğu projenin sadece fikir olarak kalması size tanıdık geliyor mu? Tabii bu işin şakası ama bu adam bu kadar bilgiyi nasıl elde etti sorusu da hep benim en büyük merakım. Demek ki büyük bir araştırma yapmış, pek çok kaynağı kullanmış. Ellerine emeğine sağlık diyelim. Toplam 5 ciltten oluşan ve İstanbul mekanlarını anlatan bir seri aslında elimizdeki ve tabii bizde 3 kitap var. İyi bir giriş kitabı oldu aslında kafamdaki düşünceler de şekillendi. Kent tarihi ve yaşayışına dair boşluklar doldurulmaya çalışılmış ve nispeten de olsa başarılmış. Önemli olan bunu yapmak, çabalamak. Tabi bunda, anlatımı eğlenceli bir dille yapmanın da büyük önemi olduğunu belirtmek gerekir. Hepimize iyi okumalar dilerim..

Kahveler KitabıSalâh Birsel · Sel Yayıncılık · 2003155 okunma

·

376 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.