Varlığımızı bir "süper kuyrukluyıldız"ın 600 milyon yıl önce Venüs'le çarpışmasına mı borçluyuz? On yıl önce bu fikir belki de gülünç bulunuyordu. Fakat şimdi biliyoruz ki Güneş Sisteminin dış sınırlarındaki yörüngelerde Plüton büyüklüğünde donmuş nesneler bulunuyor. Biliyoruz ki Ay, Dünya'nın Mars büyüklüğünde bir nesneyle çarpışmasıyla oluştu. Kaos Kuramı bize Güneş'in etrafındaki hiçbir yörüngenin kararlı olmadığını söylüyor. En önemlisi de, bizim var olmamızı sağlayan yaşamın Dünya üzerindeki başlangıcından hemen önce, hem Venüs hem de Dünya'nın başına aynı anda yıkıcı bir felaket geldi. Rastlantı mı? Belki. Ama eğer öyleyse bu. Dünya üzerinde zeki yaşamı doğuran bir rastlantılar zincirinin en önemli halkası. Ve bu zincirin öyle zayıf halkaları var ki, evrende yıldızların ve gezegenlerin yaygınlığına rağmen bizim zeki bir tür olarak eşsiz olduğumuz anlamına gelebilir.