Herkese merhaba
FAHRENHEIT 451 / RAY BRADBURY ile geldim. Bilimkurgu klasikleri denildiğinde ilk beşli arasına giren çoğumuzun bildiği bir kitap.
Kitap 193 sayfa. Dili akıcı ancak biraz karmaşık yazıldığını düşünüyorum. Geçişler keskin konu bütünlüğü her yerde tam olarak sağlanamamış ancak okuması keyifli ve korkutucuydu ️
Yeni bir dünya düşünün ki sorgulamak yok, okumak yok, düşünmek yok, yaşıyorsunuz ama aslında yaşamıyorsunuz… Korku yönetimiyle baskı altında tutulan bir avuç insan. O bir avuç insandan biri de kahramanımız Montag. O bir itfaiyeci. Ancak yeni dünya düzeninde itfaiyeciler yangınları söndürmüyor bilakis yangınları başlatıyor. Kitap ‘Yakmak bir zevkti.’ cümlesi ile başlıyor zaten. İtfaiyecilerin en büyük görevleri ise kitapları yakmak. Okumanın insan yaşamından tamamen silinmesi için yeryüzündeki her bir kitabı yakmak, yok etmek…
Montag o güne kadar yaptığı işi hiç sorgulamamıştı. Mutlu muyum, yaşıyor muyum diye hiç sormamıştı kendine. Ama o gün Clarisse’le tanıştığında belki de ilk kez kendisine sordu ‘Yaşıyor muyum, Bu yeni dünya düzeninde daha ne kadar var olabiliriz?’ Belki de hayatında ilk kez sorgulamaya başladı hayatını. Ne vardı bu kitaplarıda? Bazı insanlar neden kitaplar için canlarını feda ediyordu? Kitapları yakmadan bir kez olsun okuma dürtüsünü artık durdurmakta zorlanıyordu. Ve sonunda okumaya başladı. Gizli saklı okudu ve okudukça artık yakamayacağını, bir gün daha bu işi yapamayacağını anladı. Ancak bu değişim var olan yeni düzende acaba nasıl karşılanacaktı?
Çok severek okuduğum bir kitap oldu. Tabi distopya türünde olduğu için okurken iç bunaltısı yaşamamız oldukça doğal️ Okumanızı kesinlikle önerdiğim bu kitabı 
Kübra Kabakcı öncülüğünde #renklendirkitabını etkinliğinde #hazirandakırmızırenklikitapokudum
·
104 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.